16 Kasım 2015 Pazartesi

Eski Ahitteki Muhammed (Machmad) Kadın!

Müslümanlarca ileri sürülen iddialardan birisi “muhammed” adının Eski Ahit’te geçtiği yönündedir. Ahmed Deedat, Shabir Ally ve Zakir Naik gibi önde gelen Müslüman düşünürlerce de bu iddia dile getirilmiştir. “Muhammed” kelimesinin geçtiği iddia edilen ayet ise şöyle; 

Ezgiler Ezgisi 5:16:

“Ağzı çok tatlı, tepeden tırnağa güzel. İşte böyledir sevgilim, böyledir yarim, ey Yeruşalim kızları!”


חִכּוֹ, מַמְתַקִּים, וְכֻלּוֹ, מַחֲמַדִּים; זֶה דוֹדִי וְזֶה רֵעִי, בְּנוֹת יְרוּשָׁלִָם. 

İddiaya göre, eğer bu ayeti orijinal dilinde yani İbranice okursak İslam peygamberinin ismi ortaya çıkmaktadır: 

Ayetin Okunuşu: Khikko mamtaqim v’khullo muhammadim zehdudi v’zere’ee benot Yarushalaim. 

Ayette “muhammadim” olarak okunan kelime sonundaki “-im” takısıyla çoğul halde bulunuyor. Söz konusu kelimeye yakından bakalım;

machmad: övülen, sevilen (מַחְמַד)

Bu kelime Eski Ahit’te toplam 12 ayette geçiyor. “Machmad” kelimesi haliyle “Muhammed” kelimesinden türetilmiş olan Türkçe “Mehmet” ismini de akıllara getiriyor. 

12 ayet içerisinden Eski Ahit’in Hezekiel bölümünün 24. kısmında bu kelime 3 ayette geçiyor: 24:16, 24:21, 24:25

“machmad” kelimesinin bu ayetlerdeki kullanımı önemli. Çünkü örneğin Hezekiel 24:16’da “machmad” kelimesi ile “övülen, sevilen” kişi Hezekiel’in karısı olarak karşımıza çıkıyor.

Hezekiel'in Karısının Ölümü: 15-16:

“RAB bana şöyle seslendi: “İnsanoğlu, en çok sevdiğin kişiyi bir vuruşta senin elinden alacağım. Yas tutmayacak, ağlamayacak, gözyaşı dökmeyeceksin.””


Özellikle Hristiyanlar bu ayeti ele alarak “machmad” kelimesinin bir kadın için de kullanıldığını, bu kelimenin erkek bir peygamberin isminin önceden müjdelenmesi anlamına gelemeyeceğini ifade etmektedirler. Bu konuda haklı olduklarını söyleyebiliriz yalnız benim dikkat çekmek istediğim bir başka nokta var:

Hezekiel 24. kısmında geçen “machmad” kelimesi; 16. ayette Hezekiel’in Tanrı tarafından öldürülen “karısını” kasten söylenirken (bu kadın öldürme olayının ne anlama geldiğini açıklamak için söylenen) 21. ayette ise Tanrı’nın tapınağı için ifade edilmektedir:

Hezekiel 24:16 : “machmad (sevilen)” = Hezekiel’in Karısı
Hezekiel 24:21: “machmad (sevilen)” = Tanrı’nın Tapınağı

(İlgili 24. bölüm ayetlerine (15-27) göz atmak için Bkz.)

Ayetlerde Tanrı, Hezekiel’in sevilen “karısının” ölümünü kendi sevilen tapınağının kirletilmesiyle (ve İsrail Evi’nin çocuklarının kılıçtan geçirilmesiyle) bir tutmaktadır. Ayrıca Tanrı kendi tapınağının kirletilmesinden sonra “sarığın başta, çarığın ayaklarda kalması; yüzün alt kısmının örtülmesi, yas tutulmaması” gibi kendi yaptığı davranışları karısı öldüğünde Hezekiel’den de istemektedir. 

Kısacası bu ayetlerdeki anlatıma baktığımızda Tanrı kendisini Hezekiel ile bir tutmakta, tapınağını ise kendi eşine (Tanrıça’ya) karşılık olarak ifade etmektedir.

"..God supposedly does this to show that Ezekiel is suffering the same feelings that the House of Israel will feel when it goes into exile and Babylon murders its sons and daughters.

But there might be another layer of interpretation. Since the Prophet's a representative of God, Ezekiel's suffering mirrors God's. Just as the House of Israel was once God's "wife," and is now going to die when the Babylonians destroy her, Ezekiel's actual wife will die. But the same way God won't show any pity for his dead wife, Ezekiel also needs to hide his emotions, prohibited to mourn outwardly. So, yeah—it's really pretty horrible, especially since it's all done intentionally just to make a point..."


http://www.shmoop.com/book-of-ezekiel/death-exekiels-wife-symbol.html

“machmad” kelimesinin Eski Ahit'teki bu ayetlerdeki kullanımı bizi şu gerçeğe götürmektedir; “machmad” kelimesi Tanrıça’ya karşı duyulan sevgiyi belirtmek için kullanılan bir kelimedir, bir başka deyişle Tanrıça’nın bir sıfatıdır. 

(Söz konusu Tanrıçanın ise “ağaç, bitki” ile sembolize edilen ve antik metinlerdeki varlığı “tek, baba tanrıya” geçiş sürecinde kelimelere farklı anlamlar yüklenerek yok sayılmaya çalışılmış olan Ana Tanrıça Asherah (İşhtar) olduğunu düşünmekteyim.) 

Kuran’da geçen “muhammed”den kastın da bu bağlamda bildiğimiz anlamda yaşamış olan bir insanın adı değil Tanrıça’nın karşılığı olan Allah’ın (veya bu Tanrıçanın peygamberlerinin, rahibelerinin) bir sıfatı olduğuna inanmaktayım.

Ek -1:

"Ahmed" kelimesi peygamberin bir başka adı olup Muhammed kelimesi ile aynı kök yapısına sahiptir. "Ahmed" kelimesi Kuran'da Saff Suresi'nin 6. ayetinde geçiyor:

"Ve Meryemoğlu İsa şöyle demişti: “Ey İsrailoğulları! Muhakkak ki ben, elimdeki Tevrat’ta olan herşeyi tasdik eden ve benden sonra gelecek, ismi Ahmed olan Resûl ile müjdeleyen, size (gönderilmiş) Allah’ın Resûl’üyüm.” Fakat onlara beyyineler getirdiği zaman onlar: “Bu apaçık sihirdir.” dediler."

Yukarıdaki ayette (Muhammed kelimesi ile aynı kök yapısına sahip olan) "Ahmed" kelimesinden sonra "Fakat onlara beyyineler getirdiği zaman onlar: “Bu apaçık sihirdir.” dediler." ifadesi yer almakta:

18. ahmedu : Ahmed
19. fe lemmâ : fakat olduğu zaman
20. câe-hum bi : onlara getirdi
21. el beyyinâti : beyyineler, deliller, mucizeler, ispat vasıtaları
22. kâlû : dediler
23. hâzâ : bu
24. sihrun : bir sihirdir
25. mubînun : apaçık


فَلَمَّا جَاءهُم بِالْبَيِّنَاتِ قَالُوا هَذَا سِحْرٌ مُّبِينٌ : (mubînun sihrun hâzâ kâlû el beyyinâti câe-hum bi fe lemmâ = Fakat onlara beyyineler getirdiği zaman onlar: “Bu apaçık sihirdir.” dediler.)

yukarıdaki ifadeye Kuran'da hem yazım hem de anlam açısından en yakın olan iki cümle bulunuyor. Bunlar şöyle;

Neml 13: فَلَمَّا جَاءتْهُمْ آيَاتُنَا مُبْصِرَةً قَالُوا هَذَا سِحْرٌ مُّبِينٌ 

"Âyetlerimiz onlara görünür olduğu zaman; "Bu apaçık bir sihirdir." dediler."

Yunus 76: فَلَمَّا جَاءهُمُ الْحَقُّ مِنْ عِندِنَا قَالُواْ إِنَّ هَذَا لَسِحْرٌ مُّبِينٌ

"Böylece onlara katımızdan hak geldiği zaman: “Muhakkak ki bu, apaçık bir sihirdir.” dediler."

"Ahmed" kelimesinden sonra geçen ifadeyle bu ifadeye anlam ve yazım açısından en fazla benzeyen diğer iki ayetteki ifadeleri bir de alt alta yazalım:

Saff -6: فَلَمَّا جَاءهُم بِالْبَيِّنَاتِ قَالُوا هَذَا سِحْرٌ مُّبِينٌ
Neml -13: فَلَمَّا جَاءتْهُمْ آيَاتُنَا مُبْصِرَةً قَالُوا هَذَا سِحْرٌ مُّبِينٌ 
Yunus -76: فَلَمَّا جَاءهُمُ الْحَقُّ مِنْ عِندِنَا قَالُواْ إِنَّ هَذَا لَسِحْرٌ مُّبِينٌ

yukarıda en benzer ifadelerin geçtiği iki ayette kast edilenler Musa'nın asasının yılana elinin ise beyaza dönüştüğü mucizelerdir. Her iki mucize de bizi bu mucizeleri sağlayan ve ağaçtan seslenen Ağaç Allah'a = Tanrıça Asherah'a götürüyor. 

"Muhammed = Ahmed", Kuran'da tek yerde geçen "Ahmed" kelimesinin devamındaki ifadelerin bizi Kuran'daki Ağaç Allah'a götürüyor olması bir tesadüf değil, benzer ifadelerin altında konu birlikteliği söz konusu. İddiamı tekrarlayacak olursam Muhammed, Ahmed kelimeleri Tanrıça Asherah ile irtibatlı olan kelimelerdir.


Ek -2:

"Muhammed" kelimesinin Eski Ahit'teki karşılığı diyebileceğimiz "machmad (מַחְמַד)" kelimesi orjin olarak "chamad (חָמַד)" kelimesinden geliyor. "chamad" kelimesi arzu, hoşlanmak gibi anlamlara sahip ve Eski Ahit'te bu köke sahip 28 kelime bulunuyor. 28 kelime içerisinden ilki Yaratılış 2:9 nolu ayette geçiyor.

8: RAB Tanrı doğuda, Aden'de bir bahçe dikti. Yarattığı Adem'i oraya koydu.

9: Bahçede iyi meyve veren türlü türlü güzel ağaç yetiştirdi. Bahçenin ortasında yaşam ağacı ile iyiyle kötüyü bilme ağacı vardı.


kelimemiz ikinci olarak ise Yaratılış 3:6 nolu ayette geçiyor:

6: Kadın ağacın güzel, meyvesinin yemek için uygun ve bilgelik kazanmak için çekici olduğunu gördü. Meyveyi koparıp yedi. Yanındaki kocasına verdi. Kocası da yedi.

"chamad (חָמַד)" kökü ilk geçtiği ayette Aden'deki "ağaçlar" için söyleniyor, bu ağaçların güzelliğini ifade ediyor. "Muhammed" kelimesinin Eski Ahit'teki karşılığı olan "machmad (מַחְמַד)" kelimesinin orjini "ağaçların" "güzelliğini" ifade ediyor. Karşımıza "ağaç" çıkmış olmasına şaşırmıyoruz tabi. Mevzu Aden'deki ağaçlarla ilgili, "yılan"ın (Adem'in ilk eşi Lilith/Asherah (Yılan=Ağaç)) Eve (Havva) ve Adem'i kandırıp yasak ağacın meyvesinden yedirdiği yer. 

Muhammed (Kuran) = Machmad (Eski Ahit) = Chamad (Eski Ahit) = Güzel (Ağaç / Yaratılış 2:9)


Ek -3:

"machmad (מַחְמַד)" kelimesinin orjini olan "chamad (חָמַד)" kelimesi Eski Ahit'te 28 yerde geçiyor demiştik. Bu kelimenin geçtiği yerlerden birisi de Daniel (Danyal) peygamberle ilgili. 

Daniel 9:

20: Ben daha konuşup dua ederken, günahımı ve halkım İsrail'in günahını açıkça kabul edip Tanrım'ın Kutsal Dağı için Tanrım RAB'be dilekte bulunurken,

21 : daha dua ediyorken, önceden görümde gördüğüm adam - Gabriel - akşam sunusu saatinde hızla uçarak yanıma geldi.

22 : “Daniel, sana anlayış vermek için geldim” diye açıkladı,

23 : “Sen Tanrı'ya yalvarmaya başlar başlamaz, duan yanıtlandı; bunu bildirmeye geldim. Çünkü sen çok sevilen birisin. Bu nedenle sözün anlamını kavra ve görümü anla:


23. ayette "chamad" kelimemiz Daniel peygamberi kasten geçiyor. "Muhammed" kelimesinin Eski Ahit'teki karşılığı olan bir kelimeyi (machmad (מַחְמַד) = chamad (חָמַד)) araştırırken karşımıza yine Cebrail'den bir dağ muhabbetinde vahiy alan bir peygamberin (Daniel) çıkmış olması dikkat çekici. Acaba Kuran'da "Muhammed" adıyla yutturulmaya çalışılan yeni peygamber aslında Eski Ahit'teki Daniel miydi, ya da daha doğru bir ifadeyle bunlardan kasıt başka ortak olan bir şey miydi? bu soru önemli. 

Eski Ahit'teki kelime kullanımı bize şu ilişkiyi sunuyor: Muhammed (Machmad/Chamad) = Daniel

İslam literatüründe "Danyal" peygamber olarak bilinen Daniel peygamberin ismi üzerinde biraz duralım:

Daniel kelimesi "Dan" ve "El" eklerinden oluşuyor; "Dan" Arapça'daki bildiğimiz "Din (yargı, ceza, hüküm v.s)" kelimesinin karşılığı, "El" ise "İlah" kelimesinin karşılığı, bu bağlamda "Daniel" kelimesi "İlah'ın Hükmü" gibi bir anlama sahip oluyor. (Bkz.)

Daniel kelimesi içerisindeki "Dan (דִּין)" ifadesinin gözden kaçırılmaması gereken bir yanı var. Eski Ahit'te "Dan (דָּן)" isminde birisi daha var. 

Dan (דָּן): Yakup'un beşinci ve cariyesi Bila'nın ilk oğlu; Dan kabilesinin kurucusu.



Bu grafik otomatik olarak yeniden boyutlandırıldı. Tam boyutlarda görmek için bu bara tıklayınız. Orijinal grafik boyutu 800x1067 pikseldir.


"Dan" ile ilgili olarak Eski Ahit'in Yaratılış 49:17. ayetinde şöyle deniliyor:

"Yol kenarında bir yılan,

Toprak yolda bir engerek olacak Dan;

Atın topuklarını ısırıp

Atlıyı sırtüstü düşüren bir engerek."


"Dan"dan Eski Ahit'te bir "yılan" olarak bahsediliyor. Dan Kabilesini resmeden sembollerde de yılan bulunuyor. Dan-i-el içerisindeki "Dan" ekini bu bağlamda dikkate almak gerekiyor. Bunu dikkate alırsak Daniel kelimesi "İlahın Yılanı" gibi bir manaya sahip oluyor. Daniel kelimesini "Dan Tanrıdır" şeklinde olduğunu ileri sürenlerin görüşünü doğru sayarsak bu sefer de "Yılan İlah" gibi bir mana çıkıyor.

In The Woman’s Encyclopaedia of Myths and Secrets, Barbara Walker points out:

"Writers of the Old Testament disliked the Danites, whom they called serpents (Genesis 49:17). Nevertheless, they adopted Dani-El or Daniel, a Phoenician god of divination, and transformed him into a Hebrew prophet.

His magic powers were like those of the Danites emanating from the Goddess Dana and her sacred serpents… Daniel was not a personal name but a title, like the Celtic one."


Here we have a distinct conclusion, that Daniel of the Bible is related to the very same Danu or Dana goddess of Celtic Europe, and that this goddess is conclusively related to serpents - in this case, the serpens astrological sign as worshipped by the Danites.


http://www.bibliotecapleyades.net/so...ecretsoc11.htm

Kuran'da sıkça geçen "Din" kelimesinin de aynı şekilde "Dan = Yılan" şüphesi altında değerlendirmek gerekiyor. (Buradaki "yılan" yasak, lanetli "ağaçtaki" yılana dönüşen kadın Lilith (Asherah, İshtar) bağlamında Tanrıça sembolüdür.)

Ben şahsen gerek Muhammed = Dan-i-el (El'in, İlahın Yılanı) ilişkisine gerekse Kuran'da geçen "Din" kelimesine henüz bu gözle bakmadım, bakmakta yarar var, yeni ipuçları sunabilir.