Secde:
Arapça "secde" kelimesi sīn jīm dāl (س ج د) Kökünden geliyor. Secde kelimesi "yere kapanma, yere kapanarak tapınma" anlamına gelmekle birlikte İslam inancındaki namaz ibadetinin de önemli bir parçasını oluşturuyor.
"Secde" kelimesi İbranice Eski Ahit'te nasıl yer alıyor?
Secde kelimesi Arapçada sīn jīm dāl (س ج د) kökünden geliyor dedik, bu köke karşılık gelen ve Eski Ahit'te yer alan İbranice kök "eğilmek" anlamındaki "סָגַד" köküdür.
Bu kökten gelen kelimeler Eski Ahit'te toplam 4 farklı ayette geçiyor. (Bkz.)
Yeşeya (İsaiah) 44:15,
Yeşeya (İsaiah) 44:17,
Yeşeya (İsaiah) 44:19,
Yeşeya (İsaiah) 46:16,
Kuran'daki "secde" kelimesinin köküne karşılık gelen Eski Ahit'teki İbranice "סָגַד" kökü tüm bu ayetlerde Rabbin dışındaki putlara karşı yapılan bir ibadet şekli olarak geçiyor. Bir başka deyişle Kuran'da Allah'a, Adem'e, Yusuf'a karşı bir ibadet ve saygı gösterme şekli olarak sürekli anılan "secde" kelimesi Eski Ahit'te putlara karşı yapılan bir davranış olarak geçmekte.
Burada asıl önemli olan kısma geçelim;
"secde" kelimesinin karşılığı olan "סָגַד" kökü nasıl bir put için kullanılıyor?
Dikkat edilirse "סָגַד" kökü Yeşeya'nın 44. bölümünde 3 yerde (15-17-19) geçmekte. Konuyu tam olarak anlayabilmek için bu ayetlerin geçtiği kısmı aynen alalım:
Yeşeya 44: Putatapanlar Utanacak
9 Putlara biçim verenlerin hepsi boş insanlardır.
Değer verdikleri nesneler hiçbir işe yaramaz.
Putların tanıkları onlardır;
Ne bir şey görür ne de bir şey bilirler.
Bunun sonucunda utanç içinde kalacaklar.
10 Kim yararsız ilaha biçim vermek,
Dökme put yapmak ister?
11 Bakın, bu putlarla uğraşanların hepsi utanacak.
Öte yanı, onları yapanlar salt insan.
Hepsi toplanıp yargılanmaya gelsin.
Dehşete düşecek, utanacaklar birlikte.
12 Demirci aletini alır,
Kömür ateşinde çalışır,
çekiçle demire biçim verir.
Güçlü koluyla onu işler.
Acıkır, güçsüz kalır, su içmeyince tükenir.
13 Marangoz iple ölçü alır,
Tahtayı tebeşirle çizer.
Raspayla tahtayı biçimlendirir,
Pergelle işaretler, adam biçimi verir.
İnsan güzelliğinde, insan yapısında
Evde duracak bir put yapar.
14 İnsan kendisi için sedir ağaçları keser,
Palamut, meşe ağaçları alır.
Ormanda kendine bir ağaç seçer.
Bir çam diker, ama ağacı büyüten yağmurdur.
15 Sonra ağaç odun olarak kullanılır.
İnsan aldığı odunla hem ısınır,
Hem tutuşturup ekmek pişirir,
Hem de bir ilah yapıp tapınır.
Yaptığı putun önünde yere kapanır.
16 Odunun bir kısmını yakar,
Ateşinde et kızartıp karnını doyurur.
Isınınca bir oh çeker,
“Isındım, ateşin sıcaklığını duyuyorum” der.
17 Arta kalan odundan kendine bir ilah,
Bir oyma put yapar;
Önünde yere kapanıp ona tapınır,
“Beni kurtar, çünkü ilahım sensin” diye yakarır.
18 Böyleleri anlamaz, bilmez.
çünkü gözleri de zihinleri de
Öylesine kapalı ki, görmez, anlamazlar.
19 Durup düşünmez, bilmez,
Anlamazlar ki şöyle desinler:
“Odunun bir kısmını yakıp
Ateşinde ekmek pişirdim, et kızartıp yedim.
Arta kalanından iğrenç bir şey mi yapayım?
Bir odun parçasının önünde yere mi kapanayım?”
20 Külle besleniyorlar.
Aldanan yürekleri onları saptırıyor.
Canlarını kurtaramaz,
“Sağ elimdeki şu nesne aldatıcı değil mi?” diyemezler.
"סָגַד" kökünün geçtiği bu ayetlerden şunu anlıyoruz, önünde yere kapanılan, eğilinilen put "ağaçtan" bir put. Kuran'da başta Allah'a karşı yapılan namaz ibadetinin vazgeçilmez bir parçası olarak icra edilen "secde" kelimesi Eski Ahit'te karşımıza "ağaçtan" bir puta karşı yapılan bir ibadet şekli olarak çıkmakta. Burada "secde" edilen putun özellikle "ağaçtan" olması can alıcı nokta.
Eski Ahit = secde = Ağaç Put
Kuran = secde = Ağaçtan Konuşan Allah
Bu tespit Kuran'da Musa'ya Allah'ın neden "ağaçtan" seslendiğini de bize açıklamış oluyor, Kuran'daki Allah daha önce de sıklıkla dile getirdiğim gibi "ağaçla" sembolize edilen bir Tanrıçadır (Asherah, İştar, Lilith v.s.). Baba Tanrı Ba'al "taş" putlarla, onun eşi Ana Tanrıça Asherah ise "ağaçtan" putlar ile temsil ediliyordu.
Eski Ahit "ağaç" puta tapanlardan İbranice "secde" ediyor diye bahsederken haklıydı, Kuran da aynı "ağaç" putu aynı kelimeye karşılık gelen Arapça "secde" kelimesi ile anmaya ve ona bu şekilde ibadet etmeye devam etmişti.
Yukarıdaki Eski Ahit'in ilgili kısmında son ayette bu ağaç putun "sağ elde" olduğundan bahsediliyor;
Yeşeya 44: 20: ...“Sağ elimdeki şu nesne aldatıcı değil mi?” diyemezler.
Kuran'da "sağ eldeki ağaç" nedir peki?
Ek-1:
şimdi gelelim ilk mesajımın sonundaki soruya; Eski Ahit'te karşısında "secde" edinilen şeyin "sağ eldeki ağaç put" olduğunu görmüştük, Eski Ahit'te geçen bu "secde" kelimesi Kuran'da da geçiyorsa, sormakta fayda var Kuran'da da "sağ elde olan bir ağaç" var mı?
evet var, Musa'nın "sağ elindeki asa (ağaç)", yılana dönüşen ağaç, mübarek ağaçtan konuşan "Ağaç Allah"a ait mucize!
Taha 69-70:
“Sağ elindekini at ki, onların yaptıklarını yutsun. Şüphesiz yaptıkları bir sihirbaz hilesidir. Sihirbaz ise nereye varsa kurtuluşa eremez.” sihirbazlar hemen secdeye kapandılar ve, “Hârûn ve Mûsâ’nın Rabbine inandık” dediler.
Şuara 45-46:
"Mûsâ da asasını attı. Bir de ne görsünler, asa onların düzdükleri sihir takımlarını yutuyor. Bunun üzerine sihirbazlar derhal secdeye kapandılar."
şimdi bu ayetleri okuduğumuzda "asanın" yani ağacın neden "sağ elde" olduğunu, bu sağ eldeki ağaç karşısında neden "secdeye" kapanıldığını daha iyi anlıyoruz; çünkü bu ayetlerde bahsi geçen ve "secde" edilen "sağ eldeki ağaç" Eski Ahit Yeşeya 44:20'deki karşısında "secde" edilen "sağ eldeki ağaç put"tur.
Eski Ahit = Sağ el = Ağaç Put => SECDE
Kuran = Sağ el = Asa, ağaç => SECDE
(Bu ara "sağ el" konusunda cariyelerin, yani legal "fahişelerin" Kuran'da neden "sağ elin sahibi" şeklinde anıldığını da artık daha iyi anlayabiliriz. Bu cariyelerin, yasal fahişelerin kökeni eski zamanın yüzlerini peçeyle örten tapınak fahişelerine kadar gitmektedir. Eski Ahit'te "ağaç" altında Tanrıça Asherah için fuhuş yapıldığından bahsedilir ki bu bir tür ibadet şeklidir; "sağ elin sahibi" diye anılan bu yasal fahişeler, cariyeler "sağ eldeki ağaç" put olan Tanrıça Asherah ile ilişkilidir.)