Eski çağ kozmolojisinde göğün yedi katı olduğuna inanılıyordu. Böylesi bir inanç gökyüzünde farklılıkları çıplak gözle gözlemlenebilen ve yıldızlar topluluğundan ayrılan 7 ayrı gök cisminden kaynaklanıyordu. Bunlar; Ay, Merkür, Venüs, Güneş, Mars, Jüpiter, Satürn’dü.
Eserleri Arapçaya da çevrilmiş olan ünlü bilim adamı Batlamyus’un dünya merkezli evren anlayışına göre bu gök cisimleri yerin çevresinde dairesel hareketler yapmaktaydı. Batlamyus’un görüşleri Kopernik'in daha doğru olan güneş merkezli modeline dek Batı ve İslam dünyalarında geçerli model olarak kabul edilmiştir. Günümüzdeki evren bilgisi ise çıplak gözle görülebilenlerin çok daha ötesine geçmiş ve göğün sadece bu gök cisimlerinden oluşmadığını başka gezegen ve galaksilerin de var olduğunu göstermiştir.
Batlamyus’un 7 gök cismini esas alarak oluşturduğu görüşlerinin İslam alemince kabul görmesinde Kuran’da bahsi geçen “7 katlı gök” inancının etkisi büyük olmalı. Yine Kuran’da ay ve güneş içn geçen geçen “her biri bir yörüngede, felekte yüzmektedir (36:40)” ifadeleri de bu gök cisimleri arasındaki farklılıkları vurgulamak adına önemliydi.
Acaba Kuran’daki “7 katlı gök” tabiri eski çağlara ait yanlış evren anlayışının bir sonucu muydu, “7 katlı gök”ten kasıt ay, güneş ve (yıldız olmadığı halde yıldız gibi parlayan) 5 gezegen miydi?
Kuran’da bahsi geçen “Tarık” kelimesinin bu konuda bize bir ipucu sunduğunu düşünmekteyim.
Kuran’ın 86. suresine adını da vermiş olan “Tarık “kelimesi bu surede şu şekilde geçmektedir:
1. Gökyüzüne ve târıka (sabah yıldızına) yemin ederim.
2. Târıkın ne olduğunu nereden bileceksin?
3. (O, karanlığı) delen yıldızdır.
4. Hiç kimse yoktur ki üzerinde bir koruyucu, bir denetleyici bulunmasın.
Yukarıdaki ayetlerde açıkça anlaşılan “Tarık”ın parlaklığıyla karanlığı delen bir yıldız olduğudur. Bu ayetlerle ilgili yapılan bazı tefsirlerde “Tarık” kelimesi ile kastedilenin sabah veya akşam yıldızı olarak da bilinen parlak Venüs gezegeni olduğu yönündedir. Venüs gezegeni eski çağ kozmolojisindeki göğün katmanlarından birisini oluşturmaktaydı.
Kuran’da parlak bir yıldızın tarifi için geçen “Tarık” kelimesinin köküne bir göz atalım. Bu kelime “ta ra qaf” kökünden gelmektedir. Aynı kökten gelen ve Kuran’da geçen bir kelime daha bulunmaktadır. Bu kelime ise “yol” anlamına gelmektedir. (Kelime köklerini dikkate alıyorum, çünkü farklı anlamlar taşıyor olsa da aynı kökten gelen kelimelerin Kuran'ın özünü teşkil eden ve sonradan değiştirilmemiş olan antik metinlerde aynı şeylerin anlatımı için geçtiğini düşünüyorum.)
Tarik kelimesinin “yol” anlamında geçtiği bir ayet şu şekildedir:
“Andolsun, biz sizin üzerinizde yedi yol (taraika) yarattık. Biz yarattıklarımızdan habersiz değiliz.” (Muminun -17)
Elmalı bu ayetin tefsirini yaparken üç farklı görüşe değindikten sonra şöyle diyor: “Görülüyor ki, bu üç mânânın üçünde de "seba tarâık" yedi gök demek oluyor...”
Sanırım aynı kökten gelen (tarıkı - taraika) kelimelerinin Kuran’da hem bir yıldız (4. kattaki Venüs) hem de göğün 7’li yapısı için söyleniyor olması, Kuran’daki gök anlayışının eski çağlardaki gibi sadece görünebilen gök cisimlerine göre oluşturulmuş yanlış bir evren anlayışından kaynaklandığını gösteren bir ipucuydu. Ya da yıldız için kullanılan bir kelimenin göklerden bahseden "yedi" sayısının yanına da gelmesi sadece kötü bir tesadüftü.
Kuran'da “7 kat gök anlayışının eski çağlardan kalma bir gök anlayışı” olduğu görüşünü destekleyen bir ayet daha bulunmakta. Eski çağlardaki 7 katlı gök inancının gökyüzünde çıplak gözle görülebilen gök cisimleri üzerine inşa edilmiş yanlış bir inanış olduğundan bahsetmiştik. Bu inancın doğmasına yol açan gök cisimleri 5 gezegen ve güneş ile ay’dan oluşuyordu. Bir başka deyişle bu inanca göre güneş ve ay da gökteki katmanları oluşturmaktaydı.
“Görmediniz mi, Allah yedi göğü tabaka tabaka nasıl yaratmıştır?’ Ve Ay'ı, onların arasında bir nur kıldı ve Güneş'i de bir sirac (çırağ) kıldı.” (Nuh 15-16)
Yedi tabakalı bir gök ve “onların arasında” olduğu söylenen güneş ile ay.
Eserleri Arapçaya da çevrilmiş olan ünlü bilim adamı Batlamyus’un dünya merkezli evren anlayışına göre bu gök cisimleri yerin çevresinde dairesel hareketler yapmaktaydı. Batlamyus’un görüşleri Kopernik'in daha doğru olan güneş merkezli modeline dek Batı ve İslam dünyalarında geçerli model olarak kabul edilmiştir. Günümüzdeki evren bilgisi ise çıplak gözle görülebilenlerin çok daha ötesine geçmiş ve göğün sadece bu gök cisimlerinden oluşmadığını başka gezegen ve galaksilerin de var olduğunu göstermiştir.
Batlamyus’un 7 gök cismini esas alarak oluşturduğu görüşlerinin İslam alemince kabul görmesinde Kuran’da bahsi geçen “7 katlı gök” inancının etkisi büyük olmalı. Yine Kuran’da ay ve güneş içn geçen geçen “her biri bir yörüngede, felekte yüzmektedir (36:40)” ifadeleri de bu gök cisimleri arasındaki farklılıkları vurgulamak adına önemliydi.
Acaba Kuran’daki “7 katlı gök” tabiri eski çağlara ait yanlış evren anlayışının bir sonucu muydu, “7 katlı gök”ten kasıt ay, güneş ve (yıldız olmadığı halde yıldız gibi parlayan) 5 gezegen miydi?
Kuran’da bahsi geçen “Tarık” kelimesinin bu konuda bize bir ipucu sunduğunu düşünmekteyim.
Kuran’ın 86. suresine adını da vermiş olan “Tarık “kelimesi bu surede şu şekilde geçmektedir:
1. Gökyüzüne ve târıka (sabah yıldızına) yemin ederim.
2. Târıkın ne olduğunu nereden bileceksin?
3. (O, karanlığı) delen yıldızdır.
4. Hiç kimse yoktur ki üzerinde bir koruyucu, bir denetleyici bulunmasın.
Yukarıdaki ayetlerde açıkça anlaşılan “Tarık”ın parlaklığıyla karanlığı delen bir yıldız olduğudur. Bu ayetlerle ilgili yapılan bazı tefsirlerde “Tarık” kelimesi ile kastedilenin sabah veya akşam yıldızı olarak da bilinen parlak Venüs gezegeni olduğu yönündedir. Venüs gezegeni eski çağ kozmolojisindeki göğün katmanlarından birisini oluşturmaktaydı.
Kuran’da parlak bir yıldızın tarifi için geçen “Tarık” kelimesinin köküne bir göz atalım. Bu kelime “ta ra qaf” kökünden gelmektedir. Aynı kökten gelen ve Kuran’da geçen bir kelime daha bulunmaktadır. Bu kelime ise “yol” anlamına gelmektedir. (Kelime köklerini dikkate alıyorum, çünkü farklı anlamlar taşıyor olsa da aynı kökten gelen kelimelerin Kuran'ın özünü teşkil eden ve sonradan değiştirilmemiş olan antik metinlerde aynı şeylerin anlatımı için geçtiğini düşünüyorum.)
Tarik kelimesinin “yol” anlamında geçtiği bir ayet şu şekildedir:
“Andolsun, biz sizin üzerinizde yedi yol (taraika) yarattık. Biz yarattıklarımızdan habersiz değiliz.” (Muminun -17)
Elmalı bu ayetin tefsirini yaparken üç farklı görüşe değindikten sonra şöyle diyor: “Görülüyor ki, bu üç mânânın üçünde de "seba tarâık" yedi gök demek oluyor...”
Sanırım aynı kökten gelen (tarıkı - taraika) kelimelerinin Kuran’da hem bir yıldız (4. kattaki Venüs) hem de göğün 7’li yapısı için söyleniyor olması, Kuran’daki gök anlayışının eski çağlardaki gibi sadece görünebilen gök cisimlerine göre oluşturulmuş yanlış bir evren anlayışından kaynaklandığını gösteren bir ipucuydu. Ya da yıldız için kullanılan bir kelimenin göklerden bahseden "yedi" sayısının yanına da gelmesi sadece kötü bir tesadüftü.
Kuran'da “7 kat gök anlayışının eski çağlardan kalma bir gök anlayışı” olduğu görüşünü destekleyen bir ayet daha bulunmakta. Eski çağlardaki 7 katlı gök inancının gökyüzünde çıplak gözle görülebilen gök cisimleri üzerine inşa edilmiş yanlış bir inanış olduğundan bahsetmiştik. Bu inancın doğmasına yol açan gök cisimleri 5 gezegen ve güneş ile ay’dan oluşuyordu. Bir başka deyişle bu inanca göre güneş ve ay da gökteki katmanları oluşturmaktaydı.
“Görmediniz mi, Allah yedi göğü tabaka tabaka nasıl yaratmıştır?’ Ve Ay'ı, onların arasında bir nur kıldı ve Güneş'i de bir sirac (çırağ) kıldı.” (Nuh 15-16)
Yedi tabakalı bir gök ve “onların arasında” olduğu söylenen güneş ile ay.
İşin daha ilginç olan ise yine kelimelerin köküne indiğimiz zaman ortaya çıkmakta:
göğün yedi "yolu" = taraika = طَرِيقًا = ta ra qaf
göğün yedi "tabakası" = tibakan = طِبَاقًا = ta ba qaf
köklerdeki bu benzerlik de Venüs gezegeni için söylenmiş olan) "tarık" kelimesi ile aslında göğün yedi adet "katları"nın kastedilmekte olduğu yönündeki çıkarımımı destekler gibi.
göğün yedi "yolu" = taraika = طَرِيقًا = ta ra qaf
göğün yedi "tabakası" = tibakan = طِبَاقًا = ta ba qaf
köklerdeki bu benzerlik de Venüs gezegeni için söylenmiş olan) "tarık" kelimesi ile aslında göğün yedi adet "katları"nın kastedilmekte olduğu yönündeki çıkarımımı destekler gibi.