13 Mayıs 2016 Cuma

Arapların Anası Hacer Gerçekte Kimi Temsil Ediyor?

Araplar için Afrikalı siyah cariye "Hacer"in ayrı bir önemi bulunmakta; Arap’lar Hacer'in oğlu İsmail’in soyundan geldiklerine inanırlar. Yahudiler ise İbrahim’in Sara’dan olan diğer oğlundan, İshak’dan geldiklerine. Hacer bu nedenle Arab-ı Tabia adı verilen bu Arapların büyük annesi sayılır. Muhammed'in Hacer için Araplara "İşte bu kadın sizin annenizdir." dediği söylenir. 

İbrahim peygamberin eşi Hacer’i vasıfları üzerinden en iyi tanımlayan kişi merhum Ali şeraiti’dir. Ali şeraiti Hacc adlı eserinde şunları ifade etmektedir.

“Bir kadın, hakir görülmüş bir Afrikalı siyah cariye… Sare adlı bir kadının Habeşli hizmetçisi! Bütün bunlar beşeri düzende böyle. Ama Tevhid nizamında bu cariye Allah’ın muhatabı, Allah’ın büyük peygamberlerinin anası, Allah’ın yarattığı en güzel ve en yüce değerlerin tecelligahı. Hacc tiyatrosunda, başrol oyuncusu, en önemli sima, Allah’ın Harem’indeki tek kadın, Tek anne!”

Hristiyanların peygamber doğuran Meryem Anası'nın yerini Arapların peygamber doğuran Hacer Anası almışa benziyor. Yüzyıllar içerisinde farklı versiyonlarda hikayeleştirilmiş olsa da bu "Kutsal Ana"ların kaynağı aynı Tanrıça inanışları.

Arapların Anası daha doğru bir ifadeyle Ana Tanrıçası olan Hacer'in gerçekte kimi temsil ettiğini anlamak için Eski Ahit’in İbranicesine bakmamız gerekiyor. Eski Ahit'in Yaratılış başlığı altında 21. bölümünün 19. ayetinde şöyle söylenmektedir:

“Sonra Tanrı Hacer'in gözlerini açtı ve Hacer bir kuyu gördü. Gidip tulumunu doldurdu, oğluna içirdi.”

Bu ayette doğrudan Hacer’e ait bir söylem olması itibariyle onun “gözlerinden” bahsedilmektedir.

Hacer’in gözlerine hitaben “gözler” anlamında geçen kelime; 

עֵינֶ֔יהָ

Bu İbranice kelimeyi birebir Eski Ahit’te arattığımızda dört ayette daha geçtiğini görüyoruz. (Bkz.) Bunlar şöyle;

1) Yaratılış 24:64-65

“Rebeka İshak'ı görünce deveden indi.” İbrahim'in hizmetkârına, “Tarladan bizi karşılamaya gelen şu adam kim? diye sordu. Hizmetkâr, “Efendimdir” diye karşılık verdi. Rebeka peçesini alıp yüzünü örttü.”


Bu kısımda “עֵינֶ֔יהָ” kelimemiz İshak’ın karısı Rebeka için geçiyor. Yalnız dikkat edilirse Rebeka’nın yapmış olduğu bir davranış var; peçesini alıp yüzünü örtmek. Bu davranış Eski Ahit’te “fahişelerin” yaptığı bir davranış. Peçe=Fahişelik konusundaki daha önceki mesajım; bkz.

2) Yaratılış 38:17

“Bir süre sonra efendisinin karısı ona göz koyarak, “Benimle yat” dedi.”


Bu ayette “עֵינֶ֔יהָ” kelimemiz Yusuf’la yatmak isteyen bir başka deyişle fuhuş yapmaya yeltenen Potifar’ın karısının gözleri için geçiyor. 

3) 2 Krallar 9:30

“Sonra Yehu Yizreel'e gitti. İzevel bunu duyunca, gözlerine sürme çekti, saçlarını tarayıp pencereden dışarıyı gözlemeye başladı.”


Bu ayette “עֵינֶ֔יהָ” kelimemiz yine bir erkeği ayartma çabası içinde olan İzevel adlı bir kadın için geçiyor. İzevel kimdir peki, Ba’al ve Asherah’ın peygamberlerini öldüren İlyas’a "ben de aynısını sana yapacam" diyen kadındır, yani Ba’al ve Asherah’a tapan bir kadındır. (1 Krallar 18. ve 19. bölüm)

4) Hezekiel 23:16

“Oholiva görür görmez onlara gönül verdi, Kildan ülkesine ulaklar gönderdi.”


Bu ayette “עֵינֶ֔יהָ” kelimemiz Oholiva adlı bir kadın için geçiyor, Ohiva kimdir peki iki fahişe kız kardeşten bu işle en fazla uğraşanıdır; Bu ayetten birkaç ayet öncesinde şöyle geçer “Kızkardeşi Oholiva bunu gördü, ama şehveti ve fahişelikleri kızkardeşininkinden daha utanç vericiydi.”

Neyi görmüş olduk, Hacer’a aitlik anlamında ifade edilen bir kelime, “gözler” kelimesi aynı yazımla diğer ayetlerde ya doğrudan fahişelerle ya da fahişelere has erkek ayartma peşinde olan, peçe takan, gözüne sürme çeken kadınlarla ilgili geçiyor.

Bu kadınlarla ilgili anlatımlarda ortak kelime kullanımları boşuna değil, çünkü bu kadınların temsil ettikleri misyon aynı, bu kadınlar ya doğrudan “fahişeliği” bir ibadet şekli olan tanrıçanın kendisini kastetmekteler ya da ona tapan, onun yolunda ilerleyen rahibeleri. 

Eski Ahit’in esasında yer alan “Baba” tanrı tek tanrı formatına indirgenmek istenirken, “Ana” tanrıçanın izleri silinmek istenmiş, onunla ilgili ayetler, kelimeler değiştirilerek farklı hikayeler ve adlar altında gizlenmeye çalışılmıştır. Fakat bu silme, gizleme işi birebir her kelime için geçerli olamamış, geriye yukarıda örneğini sunduğum gibi tesadüfün ötesinde, geçmişe ve gerçeğe dair dört dörtlük ipuçları kalmıştır.

Eski Ahit’teki “Tanrıça” silme gizleme mevzusu Kuran için de geçerlidir. Yani Kuran sonradan yazılmış bir kitap değil o da daha geçmişte kaleme alınmış olan antik metinlerden gelmedir. Eski Ahit'teki gibi Kuran'da da kelime kökleri ve kullanım yerleri takip edildiğinde “Tanrıça” size alımlı gözleriyle el sallamakta, aslında ben henüz daha kutsal antik metinlerimden silinip gitmedim demektedir. Bu kitabın kadınlara, cariyelere, hurilere neden bu kadar fazla kafayı taktığı, erkeklerine ağaçlar altında, bahçelerde ödül olarak fahişeleri (hurileri) neden vaat ettiği üzerine bir kez daha düşünün derim. 

Arapların “Ana” olarak gördükleri “Hacer” adlı kadının aslında neyi temsil ettiği, nereden geldiği Eski Ahit’teki kelime irtibatlarında yatmaktadır. Siz istediğiniz kadar beni Kuran bağlar deyip durun, bu ne İbranice ve Arapça dilleri arasındaki ortaklığı ne de tarih boyu kitaplar arasında yapılmış olan aşırmaları ortadan kaldırır. 

Derdiniz “böylesi güzel, ben rahatımı bozmayayım” diyorsanız geçmişi pekala yok sayabilirsiniz ama yok ben de gerçeğin peşindeyim diyorsanız geçmişe, masalların filizlendiği kaynağa inmek zorundasınız, aksi takdirde “beni sadece Kuran bağlar” gibi sözlerle ancak kendiniz çalıp kendiniz oynarsınız.

8 yorum:

  1. Bir sünni ateistten düşündürücü sorular olsaydı başlık keşke :)

    YanıtlaSil
  2. Yani işin bokunu çıkartmak diye buna denir,Fahişenin gözü var ,,eee
    ananında gözü var eeee..Anan orospi demek ki...Bu akılsız düşünceler bir deisti bile ,tekrar düşünmeye itecek kadar basit

    YanıtlaSil
  3. Oha hayatımda bu kadar saçma bir yazı okumamıştım. Beyniniz işlevini kaybetmiş, blog yazmayı bırakmanızı tavsiye ediyorum.

    YanıtlaSil
  4. Bir kaç yazını okudum sayın blogger :) ve bunlardan yaptığım çıkarım senin beyin fukarası olduğun :) zamanımı çaldın eşşek sıpası :) yinede canın sağolsun. Blog seviyesi için çok zayıfsın . Bence hayatın bilmecesini çözmüş modundan acil bir şekilde çıkmalısın.. sanada yazık , çok inanmışsın ama bu böyle olmaz

    YanıtlaSil
  5. Saçma sapan çıkarımlarda bulunuyorsun. Tahrip edilmiş kabalizmle değiştirilmiş tevrattan örnekler veriyorsun. İmana gel İmana da Kelime i Şehadet getir sonun cehennem olacak. Yazık acıtorum sana

    YanıtlaSil
  6. Çok güzel yerler yakalamışsın seni tebrik ederim. Bu cahiller sanırım şevkini kırdı ve bıraktın. Üzüldüm siten çok güzel ve çok güzel şeyler anlamışsın tebrikler.

    YanıtlaSil
  7. Doğru eksik yanlış bilgiler düzeltilmeli değerlendirmeli araştırılmalı 👏🏻

    YanıtlaSil