Kuran’da “Ağaç Allah”ın konuştuğu yerden “Tuva” diye bahsedilmektedir. Daha önce açtığım başlıkları okuyan arkadaşlar bilirler Kuran’da bahsi geçen “Ağaç Allah” Eski Ahit’te de kendisinden bahsedilen ve sembolü “ağaç” olan Tanrıça Asherah’tır.
Şimdi şu meşhur “Tuva” kelimesine yakından bakalım, Kuran’da geçtiği ayetler şöyle;
Taha 10-14:9
Bir ateş gördüğü zaman ailesine şöyle demişti: “Durup bekleyin! Muhakkak ki ben, bir ateş gördüm. Belki ondan, size bir kor (nur) getiririm veya ateşin üzerinde hidayeti bulurum.Böylece oraya (ateşin (nurun) yanına) geldiği zaman “Ya Musa!” diye nida olundu.Muhakkak ki Ben, Ben senin Rabbinim. Şimdi pabuçlarını çıkar. Şüphesiz sen, mukaddes vadi Tuva’dasın. Ve Ben, seni seçtim. Öyleyse vahyolunan şeyi dinle! Muhakkak ki Ben, Ben Allah’ım. Benden başka İlâh yoktur. Öyleyse Bana kul ol ve Beni zikretmek için namazı ikame et!
Naziat 15-16:
Sana Musa’nın kıssası geldi mi? Rabbi ona kutsal vadi Tuva’da nida etmişti (seslenmişti).
Her iki ayette de “Tuva” kelimesinden “el-mukaddes” yani kutsal diye bahsedilmektedir.
el mukaddesi : mukaddes, kutsal
tuven : Tuva
Burada hemen “kutsal (q-d-s)” kelimesine ilişkin şu notu düşelim; kutsal kelimesi geçmişte Tanrıça Asherah’ın en yaygın ünvanlarından biriydi. (“Asherah – QDS” ilişkisine dair daha önceki mesajıma bakmanızı öneririm; Bkz.) Eski Ahit’te q-d-s kelimesi “kutsal” anlamının dışında "fahişe, fahişelik yapılan yer" olarak da geçer ki bundan kasıt da bir ibadet şekli olarak Tanrıça Asherah’tır. (Bkz.)
“Tuva” kelimesine dönelim; bu kelime Arapça ṭā wāw yā (ط و ي) kökünden geliyor.
Peki bu Arapça kökün Eski Ahitin İbranicesindeki karşılığı nedir?
ط و ي kökünün karşılığı : טָוָה
Original Word: טָוָה
Part of Speech: Verb
Transliteration: tavah
Phonetic Spelling: (taw-vaw')
Short Definition: spun
Bu kök “eğirmek, örmek” anlamına geliyor ve Eski Ahit’te sadece iki yerde geçiyor;
Mısırdan Çıkış 35:
24 Gümüş ve tunç armağanlar sunan herkes onları RAB'be adadı. Herhangi bir işte kullanılmak üzere kimde akasya ağacı varsa getirdi.
25 Bütün becerikli kadınlar elleriyle eğirdikleri lacivert, mor, kırmızı ipliği, ince keteni getirdiler.
26 İstekli, becerikli kadınlar da keçi kılı eğirdiler.
“Tuva” kelimesinin İbranice Eski Ahit’teki karşılığı olan טָוָה kökünün “becerikli kadınlar”ın (Rab’a sunacakları armağanlarla ilgili) bir faaliyetinin adı olarak geçtiğini görüyoruz.
(burada şunu da belirtelim yukarıdaki ayetlerin geçtiği 35. Bölümde armağanlar sunulan Rab’a “akasya ağacı” getirildiği gibi adeta bir “kadınmış (Tanrıça)” gibi altın, gümüş takılar da sunuluyor; 22 : Kadın erkek herkes istekle geldi, RAB'be her çeşit altın takı, broş, küpe, yüzük, kolye getirdi. RAB'be armağan ettikleri bütün takılar altındı.)
peki טָוָה işini yapan bu “becerikli kadınlar” kimler?
hakmat issah: becerikli kadınlar
Buradaki “hakmat (wise, wisdom)” bildiğimiz Arapça “hikmet” kelimesinin karşılığıdır.
Eski Ahit’te “hikmet (wisdom)” kavramı dişi olarak ele alınır ve bu kavram Tanrıça Asherah ve yaşam ağacıyla irtibatlıdır. “Hikmet (Wisdom) = Asherah” ilişkisi konusunda aşağıdaki kaynaklara bakılmasını öneririm;
“5. The Assimilation of the Imagery of Asherah
…The tree of life which recalls the Asherah appears in Israilte tradation as a metaphorical expression for Wisdom (Prov. 3:18; cf. Prov. 11:30; 15:4; Gen 3:22; Rev. 2:7)…”
“It is in Proverbs where we meet Asherah as Wisdom personified. She appears as a creator goddess in Proverbs 8:22-31 and the following chapter describes a banquet that Wisdom hosts in her palace (Proverbs 9:1-6). In the Ugaritic texts, we read similarly of Asherah and her consort El hosting banquets in their mountain palace (cf. KTU 1.1 IV 26-35)…..”
Toparlayacak olursak “Ağaç Allah”ın “kutsal (qds)” mekanın adı olan Arapça “Tuva” kelimesini İbranice Eski Ahit’te aradığımızda karşımıza “eğirmek” anlamındaki “hikmetli kadınların” bir uğraşı çıkıyor. “Hikmet” kelimesinin başlı başına Tanrıça Asherah ile ilişkili bir kavram olduğu düşünüldüğünde ise burada bahsi geçen “hikmetli kadınlar” ve uğraşlarından Tanrıça Asherah bağlantısı kendisini ele veriyor. Tıpkı Eski Ahit’teki şu ayete benzediği gibi;
2 Krallar 23:7:
Fuhuş yapan kadın ve erkeklerin RAB'bin Tapınağı alanındaki odalarını yıktı. Kadınlar orada Aşera için kumaş dokurlardı.
Safsatanın tanımına bak.Ardından şu yazıyı oku
YanıtlaSilhttp://19.org/tr/sevan-nisanyan-2/
Bununla yazının ne alakası var??Burada yer alan kelime kökleri ve türevleri ile Edipin yazısında alaka yok ki.
YanıtlaSilSafsatanın tanımına bak dostum.Edip in yazısı safsataya vurgu yapıyor.Burda ki yazı hakkında değil doğru söylüyorsun ama benim vurgumda farklı dikkat et
SilMerhabalar,
YanıtlaSilİbranice "hineni" kelimesi, Arapça ve İbranice h-n-n kökü üzerine bir araştırma yaparken yazılarınıza ve blogunuza rastladım. Bu konuda bana yardımcı olacak kaynaklar gösterebilir misiniz?
Şimdiden teşekkürler,
Arap ada. Kutsal kelimesi (mukaddes) kelimesinin karşılığıdır. Bir şey tanımlanırken baz alacagin. referans noktası..hedef aldığım dilim..o kelimeyi kullanim sekli olmalı.. Hem bu kelime üzerinden çıkarım yapmak istiyorsun hemde nirengi notası olarak ıbranice kutsal kelimesini gecelerine ayiriyorsun. Sağ gösterip aparkat atmaya çalışmak bu olsa gerek..c
YanıtlaSilÜstelik bir çok ayette kelimeleri değiştirilmiş taharif edilmiş bir kitap olarak altı çizilen muharrem tevrat i baz alarakikarimlarda bulunuyorsun... Yanlış yöntem ve araclatla ile doğruya ulaşılmaz..
tuva kelimesinin ibranice anlamının eğirmek olduğunu
YanıtlaSil> bunun eski ahitte geçtiği yerlerden birinde becerikli kadınların(hakmat issah)
yaptığı bir iş olduğunu > kadınların Rab'a akasya ağacı getirdiğini > hikmet
kelimesinin ve ağacın asherahla ilgili olduğunu> Allah(c.c)'ın hz.Musa'ya
ağaçtan seslendiği için haşa asherah olduğunu söylemişsin.
yanlış anlama ama objektif bir açıdan baksan bile bu sonuca nasıl ulaştığını anlamak biraz zor. tuva kelimesinin Arapçasından yola çıkıp 1-2 adım da sonuca ulaşsaydın neyse ama . . .
bunun dışında Muhammed Esed'in şöyle bir açıklaması var:9 Ne var ki, bazı müfessirler tuvan (ya da tuvâ) sözcüğünün “kutlu kılınan
vadi”nin ismi olduğunu söylemişlerdir. Oysa Zemahşerî, “iki kere yapılan”
anlamındaki tuvan yahut tivan tabirinden yola çıkarak, sözcüğü “iki kere”
anlamına yormuştur; yani, “iki kere kutsanmış” yahut “iki kere kutlu kılınmış”
-anlaşıldığı kadarıyla, ilki Allah'ın sesinin işitilmesinden, ikincisi de Hz.
Musa'ya peygamberlik görevi verilmesinden ötürü.
Ben yarım saat okudum bu blogger arkadaşı :) bana pipisini görüp anlam kazandırmaya çalışan 2 yaşındaki çocuk etkisi bıraktı :) bide kendinden çok emin :) ve abartıyor hatta abartmayı bile abartıyor :) rus kızlara asılan kürt garsonlar gibi :)
YanıtlaSilhttps://quranblessing.com/can-you-learn-quran-by-yourself/
YanıtlaSilbetpark
YanıtlaSiltipobet
betmatik
mobil ödeme bahis
poker siteleri
kralbet
slot siteleri
kibris bahis siteleri
bonus veren siteler
EZ0
betmatik
YanıtlaSilkralbet
betpark
tipobet
slot siteleri
kibris bahis siteleri
poker siteleri
bonus veren siteler
mobil ödeme bahis
L2NUM
Cahillere bak cahillere:) sorsan ne tavası derler ama yazara laf yetiştirmeye kalkmışlar. Amk cahilleri. Bu müslümanlardan bir tane aklı başında insan neden çıkmıyor acaba hep merak etmişimdir. Dünyanın cehalet oranını yükselten insanımsılar
YanıtlaSilsamsun
YanıtlaSilşişli
elazığ
kadıköy
ordu
AN0
https://saglamproxy.com
YanıtlaSilmetin2 proxy
proxy satın al
knight online proxy
mobil proxy satın al
NQ2
FDBHGTNTYJ
YanıtlaSilشركة تسليك مجاري
شركة مكافحة حشرات بالاحساء lDftofXyEy
YanıtlaSilشركه مكافحه النمل الابيض بالقصيم suAF5DTnZZ
YanıtlaSil