22 Eylül 2012 Cumartesi

Cehennemdeki taşlar ve odunlar!


Bakara -24:

"Eğer, yapamazsanız -ki hiçbir zaman yapamayacaksınız- o halde yakıtı insanlarla taşlar olan ateşten sakının. O ateş kafirler için hazırlanmıştır. "


Tahrim -6:

"Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun... "


İnsanların cehennem ateşine atılacağını düşünürsek onların cehennemin bir nevi yakıtı olacağını anlamak mümkün. Peki cehennemin diğer yakıtı olan "taşlar" ne oluyor?

Bu taşlardan kastın putlar olduğu düşünülebilir, bazı tefsirlerdeki açıklamalar zaten bu yöndedir. Yani Allah diğer ayetlerde açıkça "putlar" derken bu ayette aynı ifadeyi kullanmak yerine birden "taşlar" demiştir. İnsanların ateşe atılmalarındaki amaç belli; cezalandırılmak, cansız taşlardan yapılma bu putların ateşte cezalandırılacağını düşünmekse tuhaf kaçıyor. Günahların yaratıcısı olan şeytan ve ona inanan insanlar sorumluluklarından ötürü cehennemde cezalandırılırken put niyetine taşların da ateşte yakılacak olması anlaşılır gibi değil.

yoksa taşlardan kasdedilen yakıt olarak kullanılan kömür veya çakmaktaşı gibi taşlar mıydı?

Nitekim, Abdullah bin Abbas ve Abdullah bin Mesud gibi önemli sahabelere göre bu ayetlerde geçen taşlar siyah kibrit taşlarıdır.

Bunu kabul etmemiz durumunda ise şunu sormak gerekiyor, bir ateşin var olabilmesi için herhangi bir ateşleyici malzemeye ihtiyaç duyulması bu dünyadaki koşullar için geçerlidir. Allahın cehennemdeki ateşi dünyadaki bildiğimiz ateş gibi midir, ayette bahsedilen taşlar olmazsa cehennemdeki ateş yanmayacak veya sönecek midir?

Toparlayacak olursak, ayette geçen bu taşlardan maksat nedir? Put derseniz ateşte taşları yakıp cezalandırmanın mantığı nedir?, yok kibrit taşı gibi yanabilen taşlardır derseniz oradaki ateş dünyadaki gibi tuttuşturulan bir ateş midir, ateşin kendisini bizzat yaratan Allah onu yaratacak başka şeylerden neden bahsetmektedir?

Son olarak da şu ayete değinelim:

Tebbet -5:

"Boynunda bükülmüş hurma liflerinden bir ip olduğu halde sırtında odun taşıyarak karısı da (o ateşe girecektir)."


Bu ayette Ebu Leheb'in karısının cehennemdeki halinden ve onun taşıdığı odunlardan bahsedilmektedir. Bu söylem Allah'a ait olup cehhenneme ilişkin yapılmış olan bir tasvirdir, tabi ki bu sözleri en yalın anlamıyla ciddiye almak gerekir. Cehennemle ilgili bu ayette odunlardan bahsedilerek yine karşımıza bildiğimiz dünyevi ateş benzetmesi çıkmaktadır. Ebu Leheb'i cehennemde yakacak olan ateşin, onu ister karısı isterse zebaniler taşısın oduna neden ihtiyacı olsun?

Anlaşılan o ki Ebu Leheb de karısı da birer kafir olarak cehennem ateşinin bizzat yakıtı olmaları yetmiyor, ayrıca kendilerinin yanında odun da gerekiyor.

Taş ya da odun bunlar insanoğlunun bu dünyada ateş yakmak için ihtiyaç duyduğu şeylerdir. Bizzat ateşin kendisini de var eden Allah'ın öbür tarafta sanki onlar olmazsa ateş de olmazmış gibi başka şeylerden de bahsetme gereği duyması onun aslında bir insan gibi hareket ettiğini göstermektedir. Allah cehennemindeki ateşten bahsederken taş ve odun gibi yakacak malzemelerine hiç değinmemiş olsaydı ne eksik olurdu, insanlar cehennemdeki ateşin var olmadığına mı inanacaklardı?

İnsan hayallerinde yarattığı bir tanrıya sınırsız doğa üstü özellikler yükleyebilir; kendi gücünün yetmediği alanlardaki boşukları var ettiği Tanrıların kudreti doldurmuştur. Güçsüzlüğünün tahammülsüzlüğünü inanıp taraf olmanın rahatlığı örtmüştür; "O herşeyi yaratmıştır, "ol" demesi yeterlidir, hiçbirşeye ihtiyaç duymaz, her şeye gücü yeter ve her yerdedir."

Ancak mevzu hayaller yerine somut şeylerden bahsetmeye gelince insan, Tanrısına yüklediği bu vasıfları unutup anlattığı şeyin bildik dünyevi gerçeklerinden bahseder: "ateş varsa tabi ki onu yakacak odundan taştan da bahsedilmesi normaldir. Eğer birileri cezalandırılıyorsa elleri ve ayakları bağlanmalıdır v.s."

Kutsal metin yazıcıları sonuçta insanlar olunca onları ele veren de yine kendi sözleri oluyor.

10 yorum:

  1. Mevzuyu yine çok yüzeysel ve basit algılamışsın.Kur'an EDEBİ BİR ANLATIMDIR..
    Şu temel kuralı gözardı ettikçe,yanı sıra hatalı meal ve tercümeyi ASIL saydıkça SAPMALAR, SAPLANMALAR KAÇINILMAZ.. KASIT varsa zaten davul-zurna az..
    ///////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////
    CEHENNEMİN YAKITLARI
    a- İnsanlar:
    Âyette geçen "insanlar"dan murâd, Allahu a'lem, günahkâr olan ehl-i îmân insanlardır. Günahkâr oldukları için cehennem yakıtı olmuşlardır. Yalnız îmân ehli olmaları sebebiyle ebedî olarak cehennemde kalmayacaklardır.
    ///////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////
    b) Taşlar:

    Cehennemin iki çeşit yakıtı vardır: Günahkâr mü'minler ki, Allah (c.c) bunlardan "insanlar" diye söz etmektedir. Diğer yakıt ise âyet-i kerîmede "taşlar" diye bahsedilen kâfirlerdir.
    Taşların mükellef olmamaları, devâmlı sûrette Cenâb-ı Hakk'ı zikretmeleri, bazı taşların "Allah korkusuyla yuvarlanmaları" gibi sebeplerle taşlar, cehennem yakıtı değildir.
    ///////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////

    Kısaca;
    Cenâb-ı Hakk'ın "Adl" sıfatı gereği, taşları cehennem azâbında kullanması mümkün değildir.
    Kur'ân-ı Kerîm'de, kâfirler, kalplerinin katılığı bakımından kinaye yoluyla TAŞ olarak vasıflandırmışlardır.
    Taşlar, fizikî yapıları bakımından son derece sert oldukları için kâfirlere benzetilmişlerdir. Yoksa taşlar, itaat yönünden Cenâb-ı Hakk'a tam mânâsiyle mutîdirler ve bu bakımdan da kâfirlerden üstündürler.

    Kaynak:
    ABDULLAH FARUKİ el-MÜCEDDİDİ --
    "Yakıtı İnsanlar ve Taşlar Olan Cehennem" tefsiri..
    http://www.farukinet.com/tefsir10.asp


    Hiçkimse@_kimsekim_

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mevcut meallerde Tebbet suresinin meali hatalıdır,doğru meal ise,aşağıdaki gibidir.

      تَبَّتْ يَدَا أَبِي لَهَبٍ وَتَبَّ ﴿١

      1: Ebu Lehebin (halk arasında fitne ve fesat ateşini ve islama düşmanlığı körükleyenin) her iki eli (her iki eliyle elde ettiği kazancı,maddi ve manevi gücü) helak oldu ve kendisi de.

      مَا أَغْنَى عَنْهُ مَالُهُ وَمَا كَسَبَ ﴿٢

      2: Ne malı ne de kazandığı onu (helak olmaktan ve ölümden) kurtaramadı.

      سَيَصْلَى نَارًا ذَاتَ لَهَبٍ ﴿٣

      3: (Ahirette de) alevli bir ateşe yaslanacaktır.

      وَامْرَأَتُهُ حَمَّالَةَ الْحَطَبِ ﴿٤

      4:Ve fitne ve fesad ateşi körükleyen/iğrenç söylentileri taşıyan karısı da.

      فِي جِيدِهَا حَبْلٌ مِّن مَّسَدٍ ﴿٥

      5: Boynunda boncuktan bir gerdanlık bulunduğu halde.

      (islama karşı iğrenç sözleri taşıyan,fitne ve fesad
      ateşini yakan ve boynundaki çok değerli gerdanlığı da hz. Muhammed ve islamın aleyhine harcayacağına dair Lat ve Uzza gibi putlarla yemin eden,Ebu Leheb’in karısı da dünyada iken boynundaki bu gerdanlık ateşe dönmüş olarak boynunda olacaktır,deniliyor.Yani Ebu Leheb’in karısı cehenneme odun vb.bir şey taşımaz,belki,dünyada iken islama ve hz.peygambere karşı fitne ve fesad ateşini yakıyor ve çirkin sözlerin taşıyıcılığını yapıyordu,işte bu nedenle dördüncü ayette geçen (حَمَّالَةَ الْحَطَبِ) ‘’hammaletel hatab’’cümlesi ile 5.ayete geçen (حبل من مسد ) ‘’hablun min mesed’’ birer mecaz bir ifade ve benzetme olup,normal odunla ve hurmadan liflerinden bir iple hiçbir ilgisi yoktur.Aşağıda yazılı arapça tefsir metinlerinden de ayetlerin anlamı bu şekilde anlatılmaktadır…)

      قال قتادة : قلادة من ودع وقال الحسن : كانت خرزات في عنقها [ فاخرة ] وقال سعيد بن المسيب : كانت لها قلادة في عنقها فاخرة ، فقالت : لأنفقنها في عداوة محمد - صلى الله عليه وسلم – (تفسير البغوي )
      وقال قتادة : "حبل من مسد": قلادة من ودع، قال ابن المسيب : كانت لها قلادة فاخرة فقالت: لأنفقنها على عداوة محمد.
      قال القاضي أبو محمد رحمه الله:
      فإنما عبر عن قلادتها بحبل من مسد على جهة التفاؤل لها، وذكر تبرجها في هذا السعي الخبيث (تفسير ابن عطية )
      وقال قتادة : هو قلادة من ودع كانت لها .
      قال الحسن : إنما كان خرزا في عنقها .
      وقال سعيد بن المسيب : كانت لها قلادة فاخرة من جوهر ، فقالت : واللات والعزى لأنفقنها في عداوة محمد ، فيكون ذلك عذابا في جسدها يوم القيامة .( تفسير فتح القدير
      في جيدها حبل من مسد قال الإمام رحمه الله: أي: في عنقها حبل من الليف، أي: أنها في تكليف نفسها المشقة الفادحة، للإفساد بين الناس وتأريث نيران العداوة بينهم، بمنزلة حامل الحطب الذي في عنقه حبل خشن، يشد به ما حمله إلى عنقه، حتى يستقل به. وهذه أشنع صورة تظهر بها امرأة تحمل الحطب، وفي عنقها حبل من الليف، تشد به الحطب إلى كاهلها، حتى تكاد تختنق به. (تفسير القاسمي )
      وقصارى أمرها - إنها في تكليف نفسها المشقة الفادحة، للإفساد بين الناس وإيقاد نيران العداوة بينهم، بمنزلة حاملة الحطب التي في عنقها حبل خشن تشدّ به ما تحمله إلى عنقها حين تستقلّ به، وهذه أبشع صورة تظهر بها امرأة تحمل الحطب وهي على تلك الحال. (تفسير المراغي )
      وقال قتادة ، ومجاهد ، والسدي : كانت تمشي بالنميمة وتنقل الحديث فتلقي العداوة بين الناس ، [ ص: 583 ] وتوقد نارها كما توقد النار [ بالحطب . يقال : فلان يحطب على فلان ، إذا كان يغري به (تفسير البغوي )
      وقال بعض العلماء : { وَامْرَأَتُهُ حَمَّالَةَ الْحَطَبِ } المراد بها النميمة أنها كانت تنم ، ما وجه الشبه ؟
      لأن النار تشتعل اشتعالا كبيرا في الأمور الحسية كذلك النميمة تشعل في القلوب النار
      أنها كانت تحتطب الكلام وتمشي بالنميمة ، قاله الحسن والسدي فسمي الماشي بالنميمة حمال الحطب لأنه يشعل العداوة كما تشعل النار الحطب ،
      (تفسير الماوردي )

      TEBBET SÛRESİNİN GENEL MESAJLARI

      1-Sahip oldukları ekonomik varlıkların, kendilerini dünyada ebediyyen yaşatacağına inananlar,bu âyetlerde kınanmakta ve kahra konu edinilmektedirler.
      2-Ekonomik güç ve sosyal otorite insanı saptırınca, artık mal da kazançlar da kişiye fayda vermez olur.
      3-Dünyada övündükleri şeyler cinsinden âhirette azaba uğratılırlar.
      4-İşte Mesed sûresinde, böyle bir ahlâk düşüklüğünün sonu, Ebû Leheb örnekliğinde dile getirilmektedir.
      5-Hakk düşmanlarına yardım ve yataklık edenler de aynı sonu yaşayacaklar,onlar da yaptıkları cinsinden cezaya çarptırılacaklardır.
      6-Bu azap durumu Ebû Leheb’in eşi örnekliğinde insanlığa ibret olarak sunulmaktadır.

      Saygılarımla.

      Sil
    2. Sayın gerceginizinde,

      Diyorsunuz ki,
      ''...Allahın cehennemdeki ateşi dünyadaki bildiğimiz ateş gibi midir, ayette bahsedilen taşlar olmazsa cehennemdeki ateş yanmayacak veya sönecek midir?
      Toparlayacak olursak, ayette geçen bu taşlardan maksat nedir? Put derseniz ateşte taşları yakıp cezalandırmanın mantığı nedir?, yok kibrit taşı gibi yanabilen taşlardır derseniz oradaki ateş dünyadaki gibi tuttuşturulan bir ateş midir, ateşin kendisini bizzat yaratan Allah onu yaratacak başka şeylerden neden bahsetmektedir? (sizden alıntı)

      Cehennem ne insanlarla,ne de söz konusu taşlarla tutuşturulur, belki cehennem öyle müthiş bir ateştir ki,onda suçlu insanlar yanabildiği gibi,taşlar da yanabilir.
      Şimdi bunun izahını yapalım,

      TEKVİR-12.ayete ‘’ وَإِذَا الْجَحِيمُ سُعِّرَتْ‘’

      Ve izel CEHİMU SUİ’İRET’’ deniliyor.


      Tekvir-12: Ve cehennem tutuşturulduğu zaman,

      Tekvir-13: Ve cennet (hazır hale getirilip) yaklaştırıldığı zaman,

      Tekvir-14: (علمت نفس ما احضرت ) ‘’ Alimet nefsun ma ahdaret’’
      Tekvir-14: Herkes, önceden (iyi ve kötü) ne hazırlamışsa (onu) bilecektir.

      Yani kıyamet günü önce cehennem tutuşturulur,cennet hazırlanır ve ondan sonra insanlar mahşere geldiğinde dünyada yapıp ettiklerini görür ve daha sonra ya tutuşmakta olan cehenneme,ya da hazırlanmış olan cennete girer. Yani cehennem ne insanlarla,ne de taşlarla tutuşturulur,çünkü bunlar cehenneme girmeden önce de cehennem tutuşturulmaya başlıyor,

      Peki Bakara-24 ve Tahrim-6.ayete anlatılan durum nedir?

      Bu iki ayetin doğru meali şöyledir.

      Bakara-24: Eğer (bunu) yapamazsanız ki hiçbir zaman yapamayacaksınız artık öyle bir ateşten sakının ki,YANANI insanlar ve taşlardır. O (ateş),inkâr edenler /hakkı tanımayanlar için hazırlanmıştır

      Tahrim-6: Ey inanmış olanlar!hem kendinizi hem de ailenizi,YANANI insanlarla taşlar olan bir Ateş’ten koruyun. Onun başında hem görünüş hem karakter itibariyle sert ve çetin melekler vardır; Allah onlara ne emrederse asla karşı gelmezler ve kendilerine her
      emredileni yerine getirirler.’’şeklindedir.

      Yani‘’cehennem öyle müthiş bir ateştir ki,onda hem suçlu insanlar yanar,hem de taşlar bile yanabilir’’ diye bir mesaj verilmektedir.

      Özetle,cehennem ne insanlarla, ne de de taşlarla tutuşturulur, peki cehennem ateşini tutuşturan nedir?

      Cevap: Yüce Allah’ın o gün suçlulara‘’ceza verme emri ve iradesi cehennemi tutuşturur’’bunun sebebi de insanların yaptıkları günah ve suçlardır.


      Bkz:Tekvir-12.ayetle ilgili‘’ Kurtubi ve Taberi de ki Müfessir KATADE’NİN tefsiri !!!

      قال قتادة : سعرها غضب الله – أي ارادة عقابهم وخطايا بني آدم (تفسير القرطبي - تفسير الطبري )

      Saygılar.

      Sil
  2. Burada belirtilmesi gereken bir husûs da şudur: Taşlar fizikî olarak serttirler. Ama itaat yönünden itaatkârdırlar. Pamuk ve ipek gibi de yumuşaktırlar. Çünkü Cenâb-ı Allah, Bakara Sûresi 74. âyetinde "Allah korkusuyla yuvarlanan taşlar"dan bahsetmektedir. Dolayısıyla kâfirlerin taş olarak tavsîf edildiği âyetlerde, taşların sadece fizikî yapıları bakımından kâfirlere benzerliği söz konusudur. Yoksa kıymet bakımından düşünülürse, elbette ki îmân etmeyenler, hayvanlardan da, daha aşağı durumdaki taşlardan da kıymetsiz ve aşağıdırlar.
    Burada üzerinde durulması gereken ve konuya açıklık getiren bir âyet daha vardır. Cin Sûresi 15. âyetinde Hak Teâlâ şöyle buyuruyor: "Hak yoldan sapanlara (kâfirlere) gelince, onlar cehenneme odun olmuşlardır."
    Tahrîm Sûresi 6. âyetiyle bu âyeti birlikte düşündüğümüzde şunları söyleyebiliriz: Rabbimiz, ebedî cehennemlik olan kâfirleri, kalplerinin taş gibi katı olması bakımından cehennem yakıtı olan taşlar şeklinde tavsîf etmekte, her hâlükârda cehennemde yanacakları için de oduna benzetmektedir. Bu kerîmede Cenâb-ı Allah'a îmân etmeyen cinlerin de cehennem yakıtı olduğu ifâde edilmektedir. Hülâsa gerek insanlardan, gerekse cinlerden îmân etmeyen kâfirlerin cehennem yakıtı olacağını âyet-i kerîme açıkça gösteriyor.
    Biz insanlar, ateş yakmak için odunları tutuşturarak yakarız. İşte cinlerin kâfirleri de bize atfen "cehennem yakıtı odun" diye açıklanıyor. Gâye, yakıt olduğu belli olsun diyedir.
    HÜLÂSA
    Cehennemin iki çeşit yakıtı vardır: Günahkâr mü'minler ki, Allah (c.c) bunlardan "insanlar" diye söz etmektedir. Diğer yakıt ise âyet-i kerîmede "taşlar" diye bahsedilen kâfirlerdir.
    Taşların mükellef olmamaları, devâmlı sûrette Cenâb-ı Hakk'ı zikretmeleri, bazı taşların "Allah korkusuyla yuvarlanmaları" gibi sebeplerle taşlar, cehennem yakıtı değildir.
    Cenâb-ı Hakk'ın "Adl" sıfatı gereği, taşları cehennem azâbında kullanması mümkün değildir.
    Kur'ân-ı Kerîm'de, kâfirler, kalplerinin katılığı bakımından kinaye yoluyla taş olarak tavsîf buyurulmuşlardır.
    Taşlar, fizikî yapıları bakımından son derece sert oldukları için kâfirlere benzetilmişlerdir. Yoksa taşlar, itaat yönünden Cenâb-ı Hakk'a tam mânâsiyle mutîdirler ve bu bakımdan da kâfirlerden üstündürler. Taşlar, Cenâb-ı Hakk'a muti olmaları hasebiyle de bâtinî yönden pamuk ve elyaf gibi yumuşaktırlar. Onlara bu özelliği kazandıran ise Allah (c.c) itaatkâr olmalarındandır.
    Resûlullah (s.a.v) de, 70 yaşında ölen bir müşriği, "70 yıldır cehenneme yuvarlanmakta olan bir taş"a benzetmiştir.
    Taşlar, mertebe bakımından mahlûkâtın en alt derecelisidir. Bu sebeple, Allah Teâlâ, "Hayvanlardan da daha aşağı" olarak nitelediği kâfirleri, derece bakımından hayvânâtın altında bulunan cemâdâta, husûsiyle taşa benzetmektedir. Bu benzerlik ise sadece taşların fizikî yapılarındandır.
    Bu sebeplerle, Tahrîm Sûresi 6. âyetinde ve Bakara Sûresi 24. âyet-i celîlesinde beyan buyurulan cehennem yakıtı insanlardan maksad, ehl-i îmân'ın günahkârları, cehennem yakıtı taşlardan murâd ise kâfirler olsa gerektir.
    Allahu a'lemu bi-murâdihî...
    Görüldüğü gibi burada îzâh edilen mânâlar, Kur'ân-ı Kerîm âyetlerinin mânevî-ledünnî sırlarıdır. Cenâb-ı Hak Azîmüşşân Hazretleri, bir âyetin sırrını açtığı zaman, o âyetle ilgili diğer âyetleri de hatırlatır. Böylece âyetlerini, yine kendi âyetleriyle tefsîr ettirir. Bir âyetin mânevî sırrına vâkıf olabilmek; zâhirî ilimleri bilmekle berâber, ledünnî ilimleri de bilmeyi gerektirir.

    YanıtlaSil
  3. Al-i İmran 7

    O, sana Kitab’ı indirendir. Onun (Kur’an’ın) bazı âyetleri muhkemdir, onlar kitabın anasıdır. Diğerleri de müteşabihtir. Kalplerinde bir eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onun olmadık yorumlarını yapmak için müteşabih âyetlerinin ardına düşerler. Oysa onun gerçek manasını ancak Allah bilir. İlimde derinleşmiş olanlar, "Ona inandık, hepsi Rabbimiz katındandır" derler. (Bu inceliği) ancak akıl sahipleri düşünüp anlar.
    Meal: Diyanet İşleri

    YanıtlaSil
  4. Bakara 25'te "kafirler için hazırlanmış" ibaresi varken, yok taş kafirdir de insan günahkar mümindir demek garip kaçmıyor mu?!
    Hadi ben de bir "tevil" şe'deyim: Cehennem aslında yıldızlardır da taşlar füsyon çıktıları olan ağır elementler, insanlar da girdiler olan hafif elementlerdir, falan filan.

    YanıtlaSil
  5. Özetle,burada ne bir beddua ve lanet okumak gibi bir durum var,ne de bizim bildiğimiz odun ve hurma liflerinden bir ip vs.vardır !!!
    Saygılarımla

    YanıtlaSil
  6. Özetle,burada ne bir beddua ve lanet okumak gibi bir durum var,ne de bizim bildiğimiz odun ve hurma liflerinden bir ip vs.vardır !!!
    Saygılarımla

    YanıtlaSil
  7. Özetle,burada ne bir beddua ve lanet okumak gibi bir durum var,ne de bizim bildiğimiz odun ve hurma liflerinden bir ip vs.vardır !!!
    Saygılarımla

    YanıtlaSil
  8. Bilmediğimiz, ilmine vakıf olmadığımız konularda hükümler vermek, sanki dünyadaki en bilgili, en mantıklı, en iyi hükümler çıkaran sadece bizmişiz gibi her konuyu dilimize dolama ve bizden başka herkesi yanlış sanma hastalığından bir kurtulamadık, gitti.
    Birşeyin yakılması onun cezalandırılması demek mi ki cehennem yakıtı olan taşların savunucusu olup çıkıyor birileri?
    Öncelikle bütün alemi zerreden kürreye en mükemmel bir şekilde yaratan Allah'ın hükmüne itiraz etme hakkını nereden alıyorsunuz?
    O konularda aklımızın ermediği nice hikmetler ve gerekler olabileceğini düşünemiyormusunuz?
    Bir şeyin yanması onun cezalandırılması ise odun, kömür, petrol, doğalgaz vb. Yakıtları siz niye yakıyorsunuz?
    Lütfen ukalalık yapmadan önce haddimizi bilelim ve sallamadan önce bir alimin karşısına çıkıp merakımızı öyle gidermeye çalışalım ya da hiç böyle detaylarla uğraşmayıp bildiğimiz işlerle uğraşalım.

    YanıtlaSil