11 Mayıs 2012 Cuma

Bu tarafta "direksiz" gökyüzü.... öbür tarafta "direkli" cehennem!


Rad Suresi -2:

"Allah, gökleri gördüğünüz herhangi bir direk (amedin) olmadan yükselten, sonra Arş’a kurulan, güneşi ve ayı buyruğu altına alandır.."

Humeze Suresi -9:

"Şüphesiz uzatılmış direkler (amedin) arasında ateş onların üzerine kapatılacaktır."

Koskoca göğü "direksiz" tutabilen bir Allah cehennemin ateşinde insanları kavururken neden "direkleri" kullanma ihtiyacı duyar?

Gökyüzünün tutulması söz konusu olduğunda kendi kudretinden bahseden bir Allah neden mevzu ateşte "çevirme" yapmak gibi yeryüzüne ait birşeyi anlatmaya gelince insani davranır?

Bu soruları sorarken ayetlerde geçen direklerle bildiğimiz dünyadaki direkleri kıyasladığım düşünülmesin. İki farklı ayette geçen direkleri birbiriyle kıyaslıyorum. Bu direk ister odundan sopa olsun isterse demirden kazık, fark etmez. Allah biryerde birşeyleri o "direkleri" olmaksızın yapıyorum demiş, bir başka yerde ise bu sefer yok "direkli" yapıyorum demiş,,, ben de bunu soruyorum, gökleri tutmak gibi daha zor olanı direksiz yapıyorsun da insanı ateşe atmak gibi kolay olanı niye direkli yapıyorsun? seni bu farklı anlatıma iten nedir?

3 yorum:

  1. Sure tamamen yanlış çevrilmiş

    1- Yazıklar olsun için için çekiştiren, ve alışkanlık haline getirene
    (burada arkadan konuşup çekiştirenler değil içlerindeki dürtülerin çekiştirmesinden ve bunun alışkanlık haline gelmesinden bahseder.Eğer meallerdeki gibi olsaydı ikinci ayette -ki o malını toplar ve sayar diyor.Demek ki ilk ayette içsel hırs ve çekiştirmeden bahsediyor.Hatta hümeze(dürtüler) kelimesi ile mahmuz (dürteç) ne kadar benzer? Çünkü aynı kökten gelirler.
    2-Ki o malını biriktirir ve onu sayar.(çünkü dürtüleri bunu emreder)
    3-Malının onu ebedileştireceğini zanneder.
    4-Hayır o kesinlikle Hutame'ye atılacak
    5-Sana Hutameyi ne bildirdi?
    6-Allahın ışıklı,tutuşmuş ateşidir.
    7-Ki o gönüllere bilgi,ilham verir.(ıttalaa ala=bilgilendirmek,ilham vermek)
    8-Muhakakk ki o (Hutame) onların üzerine kilitlidir,kapalıdır.
    9-Kasden, süresi uzatılmış olarak.

    Gördüğünüz gibi yanlış bilgi yanlış çeviri yanlış yönlere,sokaklara sokar.
    Benim dini savunduğum yok.Sadece gerçekten , gerçek bilgiden yanayım.

    YanıtlaSil
  2. Yani surede deniyor ki
    Dürtülerinin ve içgüdülerinin çekiştirmesine ve bunu alışkanlık haline gtirenler ve bu sayede mallarını toplayıp sayarak o malların onları ebdei yapacağını sananlar için Hutame kasden bir süreye kadar kilitlidir.Çünkü egolarını yaşamak zorundalar.
    Yani şeytan olmadan melek olamazlar.Daha sonra Hutameye atılacaklar.Yani tecrübe kazanmış olarak dönecekler,bilinçlenecekler.Çünkü ki o kalplere,gönüllere bilgi ve ilham verir diyerek buna vurgu yapıyor.
    Hutame'nin tanımı ise ışıklı Allah'ın ateşi ve gönüllere ilham veren olarak tanımlanıyor.
    Onlara kilitlidir çünkü önce egolarını,dürtülerini yaşayacaklar.Bu tecrübe alanında deneyimleyecekler.Bu kasden ve belli bir süreye uzatılarak yapılıyor.
    Yani direkten felan bahsetmiyor surede.
    Fi amedin kasden demektir.Mümeddede ise süresi uzatılmış olarak anlamındadır.
    Müddet kelimesi ile aynı kökten gelir.
    Yıllarca yanlış tercümler insanlara yanlış bilgiler vermiştir.

    YanıtlaSil
  3. Zariyat 47
    Göğü kudretimizle kurduk şüphesi bizim gücümüz yeter ( Bu arada bizim kelimesine dikkat kaç kişiler bunlar.Neyse oda başka sefere)

    Zariyat 48
    Yeride biz döşedik. Biz ne güzel döşeyiciyiz.

    Hicr 19
    Yeri uzatıp yaydık , orada sabit dağlar yerleştirdik , yine orada miktarı ve ölçüsü belirli olan şeyler bitirdik.
    Görüldüğü gibi dünya döşek gibi serilmiş ve döşenmiş ...

    Kehf 86
    Nihayet güneşin battığı yere varınca onu kara bir balçıkta batar buldu ...

    Kehf suresine göre güneş dünyanın bir ucunda doğup diğer ucunda batıyor. Yani güneşin battığı bir uç kenar , yer mevcut. Zülkraneyn gibi dünyanın ucuna giden olursa da güneşin battığı yere varmış olur. Hatta güneşi kara bir balçıkta batarken izleyebillir.

    Rad 2
    Allah gökleri gördüğünüz herhangibi direk olmadan yükselten , sonra arşa kurulan güneşi ve ayı buyruğuna alandır. ( Bu arada diğer gezegen ve galaksiler allahın buyruğunda değil )

    Lokman 10
    Allah gökleri görebileceğiniz direkler olmaksızın yarattı

    Hac 65
    .... İzni olmaksızın yerin üzerine düşmesin diye göğü o tutuyor ....

    Ayetlerde de görüldüğü gibi dünya düz bir döşek. Bir ucu bi sonu var. Gökyüzü görülmez direkler sayesinde tepemizde duruyor. Eğer onlar olmazsa gök üzerimize düşecek...

    Mülk 5
    Andolsun ki biz (dünyaya) en yakın olan göğü kandillerle donattık. Bunları şeytanlara atış taneleri yaptık ve onlara alevli ateş azabını hazırladık.

    Lokman 10 , Nahl 15-16 , Enbiya 31 ..... İnsanlar sarsılmasın diye sabit dağlar yerleştirdik..

    Yıldızları şeytan taşlamaya yara olarak görüyor ve dağlarıda döşeğin üzerine dikmişler ki insanlar sarsılmasın. Yıldızların şeytana atımlık taşlar olmadığını kanıtlanmaya çalışmıyacağım. Beyni olan herkes bunun böyle olmadığını bilir. Dağlarda yerleştirilmemiş yerden yükselmişlerdir. Ayrıca dağların çok olduğu yerde sarsılma daha çok olur

    YanıtlaSil