23 Kasım 2012 Cuma

Meryem de resul muydu?



Muminun Suresi:
50: "Meryem oğlu İsa’yı ve annesini büyük bir mucize kıldık ve her ikisini de oturmaya elverişli, akarsulu yüksek bir yere yerleştirdik."

51: "Ey peygamberler! (resûlun). Temiz şeylerden yiyiniz ve iyi ameller işleyiniz. Doğrusu ben, sizin yaptığınız şeyleri tamamen bilirim.”

52: "Ve muhakkak ki bu sizin ümmetiniz, tek bir ümmettir. Ve Ben, sizin Rabbinizim. Öyleyse Bana karşı takva sahibi olun."

Yukarıdaki ayetlerde Meryem ve oğlu İsa’nın birer mucize kılınıp akarsulu bir yere yerleştirildikleri bahsedildikten sonra devam ayetinde “Ey peygamberler! diye seslenilmektedir.

Allah "Peygamberler" diye kime seslenmektedir?

Bu ayette “Ey peygamberler” diye seslenilen kişilerin bir önceki ayette büyük bir mucize kılındığı söylenen Meryem ve İsa olduğunu düşünüyorum. Peki neden?

İlkin şunu belirtmek gerekiyor; ortada bu ayetler inerken yaşayan, temiz şeylerden yemesi ve iyi ameller işlemesi söz konusu olan tek bir peygamber vardır ki o da Muhammed'tir. O zaman bu sözleri geçmişteki peygamberlere karşı onların yaşadıkları zamana ilişkin söylenmiş sözler olarak ele almak gerekecektir.

Yukardaki ilk ayette Meryem ve oğlu İsa’nın akarsulu bir yere yerleştirildiği söylendikten sonra; ikinci ayette “Ey peygamber” diye seslenilerek seslenilen bu kişilerin temiz şeylerden “yemesi” istenmektedir.

Meryem ve İsa hakkında bize ayrıntılı bilgiler veren Meryem Suresi’ndeki anlatımlara baktığımızda da aynı şeylerden bahsedildiğini görürüz. Bu suredeki anlatımlarda da Meryem ile İsa'nın altında bir derenin aktığı uzak bir yere çekildiği söylendikten sonra onlardan yiyip içmeleri istenir.

"Böylece Meryem, çocuğa gebe kaldı ve onunla uzak bir yere çekildi. Doğum sancısı onu bir hurma ağacına yöneltti. “Keşke bundan önce ölseydim de unutulup gitmiş olsaydım!” dedi. Bunun üzerine (Cebrail) ağacın altından ona şöyle seslendi: “Üzülme, Rabbin senin alt tarafında bir dere akıttı.” “Hurma ağacını kendine doğru silkele ki sana taze hurma dökülsün.” “Ye, iç, gözün aydın olsun. İnsanlardan birini görecek olursan, “Şüphesiz ben Rahmân’a susmayı adadım. Bugün hiçbir insan ile konuşmayacağım” de." (Meryem 22-26)

Ayrıca Müminin Suresi'nin "Ey peygamber" diye seslenilen ayetinden sonraki ayetine bakmakta da fayda var. Müminin Suresi 52. ayettinin başında “ve muhakkak ki bu sizin ümmetiniz, tek bir ümmettir.” denmektedir. Bu ayetin neredeyse tamamen aynısı Enbiya Suresi’nin 92. ayetinde geçmektedir ve bu ayetin bir öncesindeki ayette Meryem ve oğlu İsa Peygamber’den bahsedilmiştir.

Irzını korumuş olan kadını da (Meryem’i de) hatırla. Ona ruhumuzdan üflemiştik. Kendisini de, oğlunu da âlemlere birer delil yapmıştık. Şüphesiz bu, tek ümmet olarak sizin ümmetinizdir. Ben de Rabbinizim. Onun için sadece bana kulluk edin." (Enbiya 91-92)

Meryem’in peygamberliği konusu ilk kez ortaya atılmış olan bir konu değildir. İslam düşünce tarihinde kadınların da peygamber olarak gönderilmiş olduğunu kabul eden ekoller olmuştur. Örneğin Eş’ariler kadınların peygamber olabileceğini kabul ederler. İmâm Eş'arî ile kitap ve sünnetin zahirlerini kendilerine mezhep edinen birkaç âlim bazı ayetlere (Âl-i İmrân -42, Meryem 16-19) dayanarak ve kendisine vahiy gelmiş olmasına bağlayarak Meryem'in peygamberliğini kabul etmişlerdir.

"Hani melekler, “Ey Meryem! Allah, seni seçti. Seni tertemiz yaptı ve seni dünya kadınlarına üstün kıldı.” (Ali İmran -42)

Muminun Suresi'nin yukarıdaki ayetlerine belirttiğim açılardan bakacak olursak Allah’ın Meryem ve İsa'ya “Ey peygamberler” diye seslenmiş olduğunu kabullenmek mantıklı gibi gözükmektedir. Tabi bu durumda peygamber olarak Kuran’da adı geçen 25 erkeğe bir bayan adının da ilave edilmesi gerekirdi ki herhalde bu durum Diyanet başta olmak üzere birçok kişinin canını sıkardı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder