Kuran'da "ashâben en nâri" yani "ateş ehli" tabiri cehenneme gidecekler için kullanılan bir ifade, örneğin;
Tegabun -10:
"Ayetlerimizi inkâr edenler ve yalanlayanlar; işte onlar, ateş ehlidirler...,"
Haşr -20:
"Ateş ehli ile cennet ehli bir (eşit) değildir. Cennet ehli; onlar, kurtuluşa erenlerdir."
Bir başka ayette ise şöyle denilmekte;
Müddesir-31:
1. ve mâ cealnâ : ve biz kılmadık
2. ashâben en nâri : ateş ehli
3. illâ : den başka
4. melâiketen : melekler
"Ve Biz, ateş ehlini, meleklerden başkası kılmadık..."
sakına ateş ehli kafirlerden kasıt bizlerden başka birşey olmasın aynı şekilde tek ateş ehli olan "meleklerden" kasıt da..
(Müddesir Suresi'nin sadece girişini aldığımın farkındayım ancak farklı düşünmek adına bu kısmın dahi yeterli olduğunu düşünüyorum.)
Tegabun -10:
"Ayetlerimizi inkâr edenler ve yalanlayanlar; işte onlar, ateş ehlidirler...,"
Haşr -20:
"Ateş ehli ile cennet ehli bir (eşit) değildir. Cennet ehli; onlar, kurtuluşa erenlerdir."
Bir başka ayette ise şöyle denilmekte;
Müddesir-31:
1. ve mâ cealnâ : ve biz kılmadık
2. ashâben en nâri : ateş ehli
3. illâ : den başka
4. melâiketen : melekler
"Ve Biz, ateş ehlini, meleklerden başkası kılmadık..."
sakına ateş ehli kafirlerden kasıt bizlerden başka birşey olmasın aynı şekilde tek ateş ehli olan "meleklerden" kasıt da..
(Müddesir Suresi'nin sadece girişini aldığımın farkındayım ancak farklı düşünmek adına bu kısmın dahi yeterli olduğunu düşünüyorum.)
__________________
Öncelikle şunu belirtmek gerekir.Herhangi bir metinde X kelimesinin manasına Y deyip bütün metin boyunca x=y eşitliğinin sağlanmasının beklenmesi büyük talihsizliktir.Maalesef bu çok sık yapılan bir hatadır.
YanıtlaSilŞimdi ashabu kelimesi Kur'an'da 78 kez tekrarlanır.Ve bunların 76'sında cehennemlikler ve cennetlikleri niteler.Ancak iki istisna vardır.Kalem 17 ve hata olduğu iddia edilen Müddessir 31.
KALEM/17
إِنَّا بَلَوْنَاهُمْ كَمَا بَلَوْنَا أَصْحَابَ الْجَنَّةِ إِذْ أَقْسَمُوا لَيَصْرِمُنَّهَا مُصْبِحِينَ
Ashabe en cenneti, kelimesine şimdi bazılarının kafasındaki x=y bağıntısını sağlamak için cennetlikler manası verelim.
''Onları sınadık, tıpkı cennetlikleri sınadığımız gibi.Sabahleyin devşireceklerine yemin etmişlerdi.''
Cennetlikler? Devşirmek?
Böyle bir bağıntının sağlanmasını her seferinde beklemek hem Kur'an'a hem aklımıza hakarettir.
Doğru meal;
''Onları sınadık tıpkı bahçe sahiplerini sınadığımız gibi.Sabahleyin devşireceklerine yemin etmişlerdi.''
Şimdi ayetin bu bölümüyle ilgili Mehmet Okuyan'ın tefsirine bakalım.
وَمَا جَعَلْنَآ اَصْحَابَ النَّارِ اِلَّا مَلٰٓئِكَةًۖ “Biz, cehennemin muhafızlarını ancak melekler yapmışızdır.” Âyetteki جَعَلْنَا ce‘alnâ fiili “kılmak, yapmak, görevlendirmek”, اَصْحَابَ النَّارِ ashâbe’n-nâr tamlaması “ateşin sahipleri, azabın işleticileri”, مَلٰٓئِكَةًۖ melâikeh sözcüğü ise “melekler” demektir.
Âyetteki اَصْحَابَ النَّارِ ashâbu’n-nâr ifadesi “cehennemin işleticileri” veya “cehennemin muhafızları” anlamına gelmektedir. Söz konusu tamlama Kur’ân’da sadece bu âyette “cehennemlikler” demek değildir. Kur’ân’da sürekli olarak “cennetlikler” anlamına gelen ashâbu’l-cenneh tamlaması da sadece Kalem 68/17’de “bahçesi olanlar, bahçe sahipleri” anlamında kullanılmaktadır. Bunların dışındaki kullanımlarında söz konusu ifadeler “cennetlikler” veya “cehennemlikler” anlamına gelmektedir.
Dolayısıyla;bir hata yoktur.