14 Ekim 2015 Çarşamba

Musa'nın ayetleri neden kız kardeş oluyor?

Zuhruf Suresi 46-47-48:

-Andolsun, biz Mûsâ’yı ayetlerimizle Firavun’a ve ileri gelen adamlarına göndermiştik de o, “Şüphesiz ben âlemlerin Rabbinin elçisiyim” demişti.

-Ayetlerimizi kendilerine getirince, bir de bakmışsın, o ayetlere gülüyorlar!

-Onlara gösterdiğimiz her bir ayet önceki kız kardeşinden daha büyüktü. Doğru yola dönsünler diye, onları azaba uğrattık.


son ayette Musa'nın Firavuna gelip gösterdiği ayetlerden "kız kardeşi" olarak bahsedilmektedir. 

uhti-hâ : kız kardeşi

Tabi Diyanet dahil hemen hemen tüm çevirilerde bu kelime "kız kardeşi" değil de "benzeri, öbürü" diye çevrilmiştir.

Soru şu; Musa Firavun'a Allah tarafından iki ayetle gönderilmişti; bunlardan ilki "yılana dönüşen asa" diğeri ise "kanadının altına koyduğu elin beyaz çıkmasıydı". Bu ayetlerle ilgili Kuran neden "kız kardeş" ifadesini seçmiştir?

Bu sorunun cevabı aşağıda verdiğim linkteki yazıda anlatılmakta;

http://www.akevler.org/AkevlerMakale...ridView1=page2

kısaca özetlemek gerekirse Musa'nın iki ayeti aslında antik Mısır'ın iki koruyucu Tanrıçasını (Two Ladies) temsil etmekteydi; 

-"asanın dönüştüğü yılan" -----> Kobra, yılan şekilli Tanrıça Wadjet'i,
-"kanat altında beyazA dönüşen el" -----> Ak(beyaz)baba şekilli Tanrıça Nekhbet'i temsil ediyordu.

Musa'nın iki ayeti ile Mısır'ın iki Tanrıçası arasındaki ilişkiye daha önce açmış olduğum "Kuran ve Mısır Tanrıçaları (Hathor, Wadjet, Nekhbet)" adlı başlıkta değinmiştim yalnız bu ayetlerden Kuran'da ayrıca "kız kardeş" olarak da bahsedildiğini yeni farkettim. Böylelikle önceki iddiamız daha da anlam kazınmış oldu.

"kız kardeş" ifadesi neden önemli derseniz çünkü bazı Mısır mitlerine göre Tanrıça Wadjet ve Tanrıça Nekhbet kız kardeştir. 

Fact 1: According to some myths Wadjet and Nekhbet were sisters.



sorumuzu sorduk ve kendimize göre doğru olan cevabı verdik, şimdi aynı soruyu müminlere soralım; Allah'ınız Kuran'da Musa'nın Firavun'a getirdiği ayeti neden kız kardeş olarak anmakta? 

Musa'ya verilen ikinci ayet (mucize) Eski Ahit'te şu şekilde anlatılmaktadır;

Mısır'dan Çıkış 4-6:

"Sonra, “Elini koynuna koy” dedi. Musa elini koynuna koydu. Çıkardığı zaman eli bir deri hastalığına yakalanmış, kar gibi bembeyaz olmuştu." 


mə-ṣō-ra-‘aṯ : מְצֹרַ֥עַת : leprous (deri hastalığı, cüzzam)
kaš-šā-leḡ: כַּשָּֽׁלֶג : as snow (kar gibi)

Musa'nın elinin mucize olarak dönüştüğü durum Tevrat'ta birisi için daha geçerlidir ki bu kişi de bir kadındır, Miryam'dır:

Çölde Sayım "2-9:

"Bulut çadırın üzerinden ayrıldığında Miryam deri hastalığına yakalanmış, kar gibi bembeyaz olmuştu. Harun Miryam'a baktı, deri hastalığına yakalandığını gördü."


Eski Ahit'te karşımıza aynı benzetme ile Musa ve Harun'un kızkardeşi olan bir "kadın (Miryam)" çıkmış olması boşuna değil, aslı itibariyle diğer kitaplardan devşirme bir kitap olan Kuran'ın boşuna bu ayetlerden "kızkardeş" diye bahsetmediği daha da anlaşılıyor.

Sadece Kuran değil Eski Ahit'te Musa'nın mucizeleri ile "kadınlar" arasında bir ilişki kurmuş durumda, "mucize-kadın" ilişkisinin bizi götüreceği en mantıklı çıkarım geçmişte tapılmış olan "tanrıça" inancı olmalı.

1 yorum:

  1. Her türlü malzemeyi ortaya koymuşsunuz amma sonuca varırken son anda topu taca atmışsınız!

    Musa'ya verilen mucizelerden birisi elinin beyazlığa dönüşmesi. Kızkardeşi Miriam'in başına gelen sıkıntı da yine "beyazlık" hastalığı. Şimdi ayet ne diyor.
    "Onlara gösterdiğimiz her bir ayet kız kardeşi(ninki)nden daha büyüktü. Doğru yola dönsünler diye, onları azaba uğrattık."
    Yani, ayet diyorki; Tevrat'ta geçen iki olayda da beyazlık mucizesi vardı amma Firavun'a ve kavmine karşı Musa'nın gösterdiği beyazlık mucizesi kız kardeşi Miriam'e karşı gosterdiğimizden daha büyüktü ve buna rağmen inanmadılar. Oysa, Miriam pişman olup af diledi ve kurtuldu, Firavun ise inkar etti ve helak oldu.
    Benim ayetten anladığım mana bu.
    Yine de, ilginç bir meal çarpıklığını dile getirdiğiniz için teşekkürler...
    Ercel

    YanıtlaSil