8 Nisan 2012 Pazar

Balçıktan pişmiş tuğlalar! (Fil Suresi)


Kuran'da en dikkat çeken surelerden birisi Fil Suresi'dir. Bu sure sadece 5 ayetten oluşur:

1: Rabbinin, fil sahiplerine ne yaptığını görmedin mi?
2: Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı?
3,4,5: Üzerlerine balçıktan pişirilmiş tuğlalar atan sürü sürü kuşlar gönderdi. Nihayet onları yenilmiş ekin yaprakları haline getirdi.

Fil suresinde anlatılanların hepsi bu kadarcık.

Bu fil sahipleri kimlerdir? nerden gelmektedirler? kurdukları tuzak nedir, bir savaş mı yaşanmıştır? bu tuzağı ne zaman kurmuşlardır, kimleri hedef almışlardır?

Bu konuda hiçbir bilgi yok, bunu nerden öğreneceksiniz yüzyıllar sonra kaleme alınmış olan hadis ve tefsirlere bakacaksınız. Tefsirlerde anlatılanların özeti; daha islamiyet doğmammışken, kimisine göre peygamber yeni dünyaya gelmişken, Habeşistan Kralı'nın Yemenli hükümdarı Kabe'ye giden putperstleri çekmek için kilise yapar. Sonra bir kaç arap kiliseye gider ve etrafı pisler. Bunu duyan Yemen hükümdarı kızar ve Kabe'yi yıkmak için fili ve ordusuyla harekete çıkar. Uzun lafın kısası allah ehli kitap hristiyanlara karşı içi putla dolu olan Kabe'yi yıktırmamak adına putperstlerin yanında yer alır.

Tabi onun bu kerametini gören putperstler ne düşünmüşledir, herhalde bunu hristiyanların allahından olduğuna inanmamışlardır, kendi putlarının bir kerameti olarak görmüşlerdir. Yani desen ki bu kabe'e hiçbir zaman yıkılmamıştır allahın taraf tutarken izlediği bu tuhaf tercihini anlayacan, ama kabe'nin tarihinde öyle bir el değmemişlik, kutsallık da yok.

Fil suresindeki yaşanmış bu olay hakkında ayetlerde verilmeyen bilgiler öyle yoruma açık olabilecek bilgiler felan değil, yaşanmış bir olaya ilişkin somut bilgilerdir. insanların ister kendileri olsun, isterse duyup aktardığı kişiler olsun bu konuda kurandan daha fazla bilgiye sahip olduklarını göstermeye kalkmaları ilginç tabi.

Kimse kitapta her tarihi olay ayrıntılı şekilde anlatılsın demiyor, ama kendi adına ayrı bir sure, ayrı bir başlık oluşturmuş olan fil suresinin en temel bilgilerden dahi yoksun olması düşündürücüdür. Oysaki Kuran'nın diğer ayetlerinde neler deniyordu:

"...Biz Kitap'ta hiçbir şeyi eksik bırakmadık" (Enam -38)

"Biz Kitabı sana, herşeyin açıklayıcısı.... olarak indirdik." (Nahl -89)

Herşeyin açıklanmasından ziyade bazı konularda nerdeyse hiçbirşeyin açıklanmadığının takdirini size bırakıyorum.

Şimdi gelelim balçıktan pişmiş, sert tuğlalar atan kuşlara. Tabi burda bahsi geçen gerçekten bir kuş mudur, orası da belli değil. Belirsizlik içinde belirsizlik var yani. "ebabil" kelimesi "bölükler, sürü, sürüler" anlamına gelmektedir. (Biz şuan "ebabil" adında bir kuş olduğunu biliyoruz ama bu kuş cinsine (Apus apus) "ebabil" denmesinin kaynağı belki de bu ayetteki uçan şeylerin "kuşlar" diye yorumlanmasından geliyor.) Yani kısacası ortada UFO gibi uçan ama tanımlanmayan cisimler var. "ebail" kelimesindeki "babil" kelimesinin altını çizip bu konuyu şimdilik bir tarafa bırakıyorum.
Burda dikkat çeken bir başka nokta bu uçan bölüklerin (kuşların) ayaklarında taşımış oldukları balçıktan pişmiş, sert tuğlalar. Atılan şeyler sadece "taş" deyilip geçilmemiş, genel anlatımdaki belirsizliğin aksine taş diye "tuğlalardan" ve onların belli bir özelliğinden bahsedilmiş; balçıktan pişmiş ve sert tuğlalar.

Neden sıradan bildiğimiz taşlar değil de balçıktan pişmiş sert tuğlalar. Mezopotamya'nın mimarlık ve heykeltıraşlığı konusunda araştırmalar yapan bilim adamları, bu topraklardaki geçmiş uygarlıkların mimarlıkta kullanılmış oldukları esas ham maddenin ufak samanla yoğrulan balçıktan yapılmış çiğ tuğla olduğunu, pişmiş bu tuğlaların milattan önce 3000'li yıllardan itibaren kullanıldığını tespit etmişlerdir.
İşin daha ilginç yanı ise böylesi bir kullanımın dinle alakalı ilerlediği ve binalarda kullanılan süs eşyalarının dua ve tılsım hükmünde belli bir dini inanca bağlı olarak, evleri kötü ruhların karışmasından korumak için yapıldığı ifade edilmiştir.

Çölle kaplı Mezopotamya'nın taş ve madenlerden yoksun gelişme gösteren mimarlık anlayışı allahın kerametinde de kendisini göstermişe benziyor. Sanki balçıktan pişmiş tuğlalar olmasa kuşlar havalanmayacaktı. :)

Bir de son olarak internette rastgeldiğim ve muhtemelen babil ya da akadlardan kalma bir duvar kabartması var. O kabartmada bir kuş dikkat çekiyor, ayağında ise üstü çizili olan tuğla benzeri birşey var. (Fil suresine ilişkin yapılmış bazı tefsirlerde kuşların attığı tuğlaların üstünün çizili olduğu söylenmiştir.) Kuşun altında tepetaklak düşmüş birisi, önünde ise at üzerinde giden savaşçılar bulunuyor. Keşke bu kabartma hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilseydik:

Her ne kadar yapılan tefsirler bu fil olayını peygamberin doğduğu yıllarda yaşanmış bir olay olarak anlatıyor olsa da içeriğinin ne kadar çok efsani bir anlatıma sahip olduğu ortada. Efsani ve olağanüstülük ne kadar fazlaysa ister istemez bunun köklerini daha geçmişlerde aramak o kadar doğru oluyor, yönümüzü daha da geçmişe babil'e ve sümer'e çevirmek zorunda kalıyoruz.



Asur kabartması; bu kabartamayla ilgili olarak yaralı bir askerin üzerindeki akbaba bilgisi verilmiş. Bu bilgi yazılı bir kaynağa mı dayanıyor bilmiyor. 

12 yorum:

  1. Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
    1- Görmedin mi Rabbin ne yaptı fil sahiplerine!
    2- Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı?
    3- Üzerlerine sürü sürü kuşlar saldı.
    4- Onlara balçıktan pişirilmiş sert taşlar atıyorlardı.
    5- Derken onları, yenilmiş ekin yaprağı gibi kılıverdi.

    surenin orjinali bu bari sureyi dogru yazın nasıl yorumlayacaksanız öle yazmışsınız... kaldıki ALLAH kulları arasında ayrım yapmaz. ona inanan herkesi eşit derece sever... bunun konuyla alakası yok diyeceksiniz ama yukarda kullanılan söze karşılık ALLAH ın sanki siyasi bir lidermiş gibi taraf tuttugunu yani aslında kabeyi kurtarmak için birilerine ihtiyacı oldugu söylediniz aynen bu cıkar. rabbim isteseydi daha o filler cıkmadan hepsi ölürdü . ama bu olayın mekkede HZ .muhammedin dogdugu tarihte olmuştur . böylece rabbim ordaki yaşayanlara bir mesaj vermek istemiştir. istese rabiim dunyayı yok edemez mi eder.. ama filler ülkelerinde ölseydi hastalık tan öldü sanılırlardı . ama tam mekke semalarında kuş ordusunun pişmiş taşı atmasıyla ordu yok oluyor. yani bu gören insanların . bir gün HZ.MUHAMMED geldiginde bu olayı hatırlayıp. ona tabi olmalarını istemiş. kaldıki mekke o zaman yok edilseydi daha kendi evini koruyamayan birine ben ne inanırım beni nasıl koruyacak derdiniz...olay tam olarak 570 yıllarında gercekleşmiş. tir ne daha eskide nede daha sonra....kaldıki yukardaki resimlere bakıldıgında ordaki kuşlar büyük kartal yada akbaba gibi kuşlar bunlar zaten savaşta kullanınırdı sonucta yırtıcı kuşlar halbuki ebabil kuşları kücük serce kadar kuşlardır. eger araştırıı bakarsanız olayın nasıl gercekleştigini anlarsınız. sorgulayın gercekleri bulun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 570 yılında gerçekleşmiş öylemi? yani ahmed doğmadan bir yıl önce? ve tek bir kayıt resim belge yok yazı deri mürekkep varken hemde ?? o koskoca olayla ilgili nerenizden salladığınız çok belli zırvalamakta level atlamışsınız siz:))

      Sil
  2. resimlere bakıldıgında ordaki kuşlar büyük kartal yada akbaba gibi kuşlar bunlar zaten savaşta kullanınırdı sonucta yırtıcı kuşlar halbuki ebabil kuşları kücük serce kadar kuşlardır. eger araştırıı bakarsanız olayın nasıl gercekleştigini anlarsınız. sorgulayın gercekleri bulun

    öncesine birşey bu kadar az bilmemle birşey demem doğru olmazdı ama burda anlamadığım nokta eğer kartal ve akbaba gibi kuşlar olsaydı surede ebabil yerine onların adı geçmez miydi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Burada araya tefsir giriyor kardeşim ebabil kelimesi yukarıda da arkadasin söylediği gibi kuş sürüsü sürü sürüler anlamına gelmektedir bir kuş cinsi olarak değilde miktar belirtiyor ama siz isinize geldiği gibi yorumluyorsunuz

      Sil
    2. mesele burda kuşun türü ya da olayın nasıl geliştiği değil Allah'a başkaldıranların sonunun nasıl olacağının anlatılmak istenmesidir. gören gözdür sanırsın ama yanılıyorsun islamı kalbinle yaşar kalbinle görürsün. ilmin yeterse yeteri kadar araştırırsan Allah-u Teala da fitnenden dolayı gözüne perde indirmemişse eğer bunca araştırmadan sonra inkarcılığı bırakıp tövbe edersin. helak olan kavimler var mı yok mu bide bunlar için ne diyor senin güvenip inandığın bilim. ama unutma islamı ancak kalbinle görürsün. çünkü zaman müslümanım deyip türlü münafıklığın kol gezdiği bir zaman. araştırmak iyidir. Allah cümle bilmezi ıslah etsin inşallah. Efendimizin adını söyleyip de salavat getirmeyenin burnunu sürtsün inşallah.

      Sil
    3. kankam sana tüm samimiyetimle söylüyorum bu sayfa çok yanlış ifade ediyor her şeyi sen bu olayı vikipedide arat sana hitap eden cevapları bulursun. gerçekten alay edilesi burda yazdıkları fillerin sahibi nerden geldikleri bilinmiyor oysa hristiyan bir vali var başlarında her şey belli :D

      Sil
  3. Bu ubuk sabuk konuyu yazan beyinsize... Senin dalga geçmenle gerçek yok olmaz. Sen sadece öteki taraftaki ateşini artırıyorsun. Tamamen ateist düşüncenin zırvalarıyla aklı sıra ayetlerle dalga geçiyorsun. Biraz dini kitapları oku, yada dini sitelere bak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aman allahımm şu sözlere bak bu abuk sabuk konuyu yazan beyinsize diyor birde yazıklar olsun size birde hesapta insan ve müslüman olacaksınız yüce kutsi eşsiz yoktan var eden hepimizi sorguya çekecek olan HZ allahın kitabı mukaddesindeki yüce kuranı kerimindeki o eşsiz sözlerinden olay koskoca fil süresine hakaret ediyor bide abuk sabuk konu dediğin şey allahın kelamı taş olacaksın taşş inşallah öbür tarafta asıl sen kendi ateşini harladın şimdiden mevla seni kahır etsin yok etsin münafık müslüman görünümlü yazıklar olsun sana emi

      Sil
  4. senin gerçek dediğin küçük kuşların fil sahiplerine taş atıyor olabilmesi ise sende dini siteler ve dini kitaplardan kaldır kafanı da dünyanın evrendeki yerine bir bak

    YanıtlaSil
  5. Fil suresi ile ilgili bir makale (İngilizce)

    https://www.academia.edu/19110324/S%C5%ABrat_al-F%C4%ABl_Q_105_The_Companies_of_Boasting_Haughtiness_

    YanıtlaSil
  6. Lanetli kafirler sizinde inandiginiz günler geçecek ama geri dönüş tövbe kapilari kapanmis olacak. İnanacaksiniz ama kaybetmiş olanlardan olacaksiniz .

    YanıtlaSil
  7. mesele burda kuşun türü ya da olayın nasıl geliştiği değil Allah'a başkaldıranların sonunun nasıl olacağının anlatılmak istenmesidir. gören gözdür sanırsın ama yanılıyorsun islamı kalbinle yaşar kalbinle görürsün. ilmin yeterse yeteri kadar araştırırsan Allah-u Teala da fitnenden dolayı gözüne perde indirmemişse eğer bunca araştırmadan sonra inkarcılığı bırakıp tövbe edersin. helak olan kavimler var mı yok mu bide bunlar için ne diyor senin güvenip inandığın bilim. ama unutma islamı ancak kalbinle görürsün. çünkü zaman müslümanım deyip türlü münafıklığın kol gezdiği bir zaman. araştırmak iyidir. Allah cümle bilmezi ıslah etsin inşallah. Efendimizin adını söyleyip de salavat getirmeyenin burnunu sürtsün inşallah.

    YanıtlaSil