8 Nisan 2012 Pazar

Kutsal bakire ve oğlu!


Nasıl ki islamiyeti ele alırken onu içinde doğmuş olduğu zengin arap şiir edebiyatı ve gelenklerinden ayrı düşünemezsek, Hristiyanlığı ele alırken de onun içinde gelişmiş olduğu antik yunan inançları ve gelenklerini göz önünde bulundurmamız gerekmektedir. Çünkü birbirini takip eden, hele hele de birbiri içinde doğan inançlar arasında kaçınılmaz benzerlikler bulunmaktadır.

3000 yıldan daha fazla olan Antik Mısır tarihini ele alırken bu uygarlığın son dönemleri Yunan ve Roma dönemi olarak ele alınır. Zamanla yunan kültürü mısır kültürünün yerini almış, iki farklı medeniyetin tanrıları "Serapis" gibi karma tanrılar olarak birleştirilmiştir.

Şimdi gelelim Mısır tanrıçası İsis'e. Mısır tarihinin başından sonuna kadar, İsis, Mısır'ın en büyük tanrıçası olmuştur. Yararlı bir tanrıçadır ve sevgisi tüm yaşayan canlıları kapsayan bir annedir. İsis, tanrılar ile insanoğlu arasında hayati bir bağlantıdır. Firavun olarak yaşayan Horus onun oğlu olarak kabul edilirdi. Piramit yazıtlarında, İsis'in kutsal memelerinden emzirilen olarak gösterilmiştir. İsis'i genç Horus'u kucağında gösteren çok sayıda heykel ve resim vardır. Sıklıkla, ana kraliçenin resmi ve o anki firavun aynı yerde resmedilmiştir. Erken Hıristiyanlık, O'nun bazı özelliklerini Bakire Meryem'e atfetmiştir. Şefkatli ve koruyucu anne olarak, onun kültüne yakın olan doğu insanlarına İsis her zaman çekici gelmiştir.

İsis, analık ve bereket tanrıçası olup, “Cennetin Anası,” “Cennetin Kraliçesi (Regina Coeli)” ve “Stella Maris” adlarıyla anılır. Günümüzde Roma Katolik Kilisesi de, İsa’nın annesi Meryem’i (Mary) aynı sıfatlarla anmaktadır.

Bazı araştırmacılara göre Tanrıça İsis aynen Meryem'in İsa'yı dünyaya getirmesinde olduğu gibi bakire sıfatıyla bilinmiş ve 25 Aralık günü Horus'u dünyaya getirmiştir. 25 Aralık günü eski Mısırlılar dahil çoğu uygarlık tarafınca bir gün öncesinde gökyüzünün en parlak yıldızı olan Sirusla bağlantılı olarak seçilmiş ve sırf bu yüzden dolayı kutsal anlamlar yüklenmiş bir tarihtir. Noel her yıl 25 Aralık günü kutlanır ve bu gün Hristiyanların çoğu tarafından İsa'nın doğum günü olarak kabul edilir.

Meryem'in sahip olduğu bu kutsallık Hristiyanlıktan 600 yıl sonra ortaya çıkacak olan İslamiyetin kutsal kitabı olan Kuran'da da aynen benimsenmiştir. İslamiyetin doğduğu topraklarda Yahudilik ve Hristiyanlık inancı oldukça etkindi. Bunun bir sonucu olarak da İslamiyet sdece Yahudilerin peygamblerini değil Hristiyanlık inancının da kutsal kişilerini sahiplenip aynen kendine aldı.

"Allah, bir de iffetini sapasağlam koruyan ve bizim de kendisine ruhumuzdan üflediğimiz, Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını doğrulayan İmran kızı Meryem'i de (inananlara) örnek gösterdi. O itaat edenlerdendi." (Tahrim -12)

1 yorum: